Gizem ÇORLU/ANKARA, – TÜRKİYE Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, “2024 ve 2025 yıl sonu enflasyon tahminlerimizi sırasıyla yüzde 44 ve yüzde 21 olarak yukarı yönlü güncelledik. Enflasyonun, 2026 yıl sonunda yüzde 12’ye gerileyeceğini öngörüyoruz” dedi.
TCMB Başkanı Fatih Karahan, 2024’ün 4’üncü çeyrek ‘Enflasyon Raporu’ bilgilendirme toplantısında konuştu. Karahan, dezenflasyon sürecinin devam ettiğini belirterek, “Makroekonomik göstergeler de bu süreçle uyumlu şekilde ilerliyor. İç talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini değerlendiriyoruz. Bu yavaşlamanın da etkisiyle cari işlemler açığında düşüş sürüyor. Enflasyonun ana eğilimi öngördüğümüzden yavaş olsa da iyileşiyor. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu, dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdüreceğiz” diye konuştu.
‘CARİ DENGEDE DÜZELME OLUYOR’
Yurt içi makroekonomik gelişmelere ilişkin tespitlerini paylaşan Karahan, “Yılın 2’nci çeyreğinde, yurt içi talebin yıllık büyümeye katkısı belirgin olarak azalırken, net ihracatın büyümeye pozitif katkısı sürdü. Bu dönemde yurt içi talep büyümeye 1,2 puan katkı verirken, net ihracatın katkısı 1,3 puan olarak gerçekleşti. Böylelikle, büyümedeki talep kompozisyonu daha dengeli bir görünüm sergiledi. 3’üncü çeyreğe ilişkin mevcut veriler, yurt içi talepte ılımlı seyrin devam ettiğini gösteriyor. Bu dönemde, perakende ve ticaret satış hacim endeksleri, bir önceki çeyreğe kıyasla bir miktar arttı. Bununla birlikte, perakende satış hacim endeksine daha detaylı baktığımızda, altın hariç olarak artışın daha ılımlı olduğunu görüyoruz. Daha önce de söylediğimiz gibi, parasal sıkılaştırma dönemlerinde, cari dengede düzelme oluyor. Önümüzdeki dönemde, sıkı parasal duruşumuzla uyumlu olarak cari dengedeki olumlu seyrin süreceğini öngörüyoruz” dedi.
‘AYLIK KİRA ENFLASYONU YAVAŞLAYACAK’
Hizmet enflasyonundaki iyileşmenin öngörülerden daha yavaş gerçekleştiğini belirten Karahan, “Burada kira dışındaki kısımda daha belirgin olmak üzere, kademeli bir iyileşme izliyoruz. Ekim ayında ise talebe duyarlı bazı hizmet kalemlerinde ılımlı bir seyir gözledik. Bu görünümün süreceğini değerlendiriyoruz. Öte yandan, çekirdek dışında kalan gruplara baktığımızda, 3’üncü çeyrekte enerji fiyat artışının güçlendiğini gözlemledik. Bu gelişmede, yönetilen enerji kalemlerindeki fiyat gelişmelerinin yanı sıra maktu vergi güncellemelerinin etkileri öne çıktı. Gıda tarafında ise 3’üncü çeyrekteki iyileşen görünüm, ekim ayında işlenmemiş gıda fiyatları kaynaklı olarak sekteye uğradı. Bu dönemde para politikasının görece etki alanı dışında olan taze meyve ve sebze grubunda yüksek fiyat artışı gözledik. Diğer taraftan, taze meyve ve sebze dışındaki gıda enflasyonu daha düşük seyretti. Hizmet enflasyonuna odaklanacak olursak, 3’üncü çeyrekteki yüksek seyir, dönemsel fiyatlama ve geçmişe endeksleme davranışı güçlü olan kira ve eğitim öncülüğünde sürdü. Hizmet fiyatları dinamiklerine kira ve kira dışı şeklinde bakmanın daha sağlıklı olduğunu değerlendiriyoruz. Kiralar; deprem, kentsel dönüşüm, kira artış sınırlaması gibi nedenlerle, diğer hizmet kalemlerinden ayrı ele alınması gereken, yapısal boyutu da olan bir husus. Nitekim, kiralarda yüksek fiyat artışı, sözleşme yenileme oranının 3’üncü çeyrekte yükselmesinin de etkisiyle, geçtiğimiz çeyrekte de sürdü. Kira sözleşmelerinde kullanılan referans oranlarının düşüşü, son çeyrekte aylık kira enflasyonunun yavaşlayacağına işaret ediyor” ifadelerini kullandı.
‘GIDA FİYATLARI GÜNCELLEMEDE ETKİLİ OLDU’
Orta vadeli tahminleri aktaran Karahan, “Dış talebe ilişkin varsayımlarımızı koruduk. Ham petrol fiyatı varsayımımızı gerçekleşme kaynaklı olarak 2024 ve 2025 yılı için aşağı çektik. Gıda fiyatları varsayımımızı ise işlenmemiş gıda enflasyonu kaynaklı olarak yukarı yönlü güncelledik. Orta vadeli tahminlerimizi oluştururken, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir iyileşme sağlanana kadar, para politikasındaki sıkı duruşu sürdüreceğimizi esas aldık. Ayrıca, ekonomi politikalarındaki eşgüdümün de artarak devam edeceğini tahminlerimize yansıttık. Bu çerçevede, 2024 ve 2025 yıl sonu enflasyon tahminlerimizi sırasıyla yüzde 44 ve yüzde 21 olarak yukarı yönlü güncelledik. Enflasyonun, 2026 yıl sonunda yüzde 12’ye gerileyeceğini öngörüyoruz. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasını hedefliyoruz. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 yılı için yüzde 42 ve 46, 2025 yılı için yüzde 16 ve 26, 2026 yılı için ise yüzde 6 ve 18’e tekabül etmektedir. Son dönemde yüksek seyreden gıda fiyatları 2024 yıl sonu tahmin güncellememiz üzerinde 1,6 puan etkili oldu. Türk lirası cinsi ithalat fiyatları ve talep koşullarının tahmin güncellememiz üzerindeki toplam etkisi yarım puan oldu. Beklentilerdeki gerilemenin öngörülerimizden yavaş gerçekleşmesi, başlangıç koşulları ve enflasyonun ana eğilimi, 2024 yıl sonu tahminimizi 3,9 puan yukarıya çekti” dedi.
‘PARA POLİTİKASINDAKİ DURUŞUMUZU SÜRDÜRECEĞİZ’
Karahan, gıda fiyatları, Türk lirası cinsi ithalat fiyatları ve yönetilen yönlendirilen fiyat varsayımlarından gelen toplam etkinin 3,3 puan olarak hesaplandığını belirterek, “Ayrıca, 2024 tahminimizdeki güncelleme, enflasyon ataleti ve ana eğilim vasıtasıyla, 2025 yıl sonu tahminimizi 3,5 puan yukarı çekti. Son olarak, çıktı açığı patikasındaki güncellemenin 2025 yıl sonu tahminimiz üzerindeki etkisi 0,2 puan oldu. Para politikasındaki kararlı duruşumuz; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmeye devam edecek. Para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesiyle, yıllık enflasyonun önümüzdeki dönemde istikrarlı olarak gerileyeceğini öngörüyoruz. Enflasyonda üst bant olan 42’ye yıl sonunda gelmeyi düşünüyorduk, en kötü ihtimalle, mevcut durumda baktığımızda buraya ocak ayında ulaşacağız, ama bizim hedefimiz orta nokta, 38’e de mart ayında ulaşacağımızı değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ASGARİ ÜCRETTE KARAR VERİCİ DEĞİLİZ’
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Karahan, asgari ücretin belirlenmesiyle ilgili soruya, “Asgari ücrette kapalı kapılar ardında bir eşik söylediğimiz doğru değil. Bunu yalanlıyoruz. Bu konuda bizim normatif bir şekilde ‘şöyle olmalı’ diye bir değerlendirme yapmamız söz konusu değil, doğru da olmaz. Biz karar verici değiliz. Bir kurul var burada. Kurul toplanıyor. Belli süreçleri var. Süreçleri işletiyor. Çeşitli kesimleri dinliyor ve bir karar veriyor. Biz bu kurulun bir tarafı olmadığımız gibi resmi ya da gayri resmi herhangi bir tavsiyede de bulunmuyoruz. Bununla birlikte raporumuzda bir enflasyon tahmini vermek durumundayız. Hedefleme yapıyoruz. Dolayısıyla ücret gelişmeleri dahil çeşitli varsayımlar yapmamız gerekiyor. Buradaki varsayımları yaparken de yetkili mercilerin yaptığı açıklamalar üzerinden farklı senaryolar oluşturuyoruz. Bu doğrultuda bir varsayım seti kullanarak tahminlerimizi oluşturuyoruz. Enflasyon net bir şekilde düştüğünde alım gücünün arttığını, kalıcı bir düzelme olduğunu ve refah artışının toplumun tüm kesimleri tarafından daha düzgün bir şekilde paylaşıldığını göreceğimizi düşünüyorum” dedi.
DHA özel haberidir.