Trabzon’da yaşanan sel felaketi ve sonrasıyla ilgili konuşan Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, toprakların suya doymuş durumda olduğunu ve bu durumun, gravitenin etkisiyle toprakların kaymaya son derece elverişli olmasına yol açtığını belirtti. Ayrıca, yamaçlardaki fay hatlarının su ile dolduğunu ve bu nedenle her an harekete geçme ihtimalleri olduğunu ifade etti. Özellikle karayollarının üzerindeki dik eğimler büyük bir heyelan riski oluşturuyor, dedi.
20 Eylül’de Trabzon’da gerçekleşen yoğun yağış, Araklı, Sürmene, Arsin ve Yomra ilçelerini olumsuz yönde etkiledi. Metrekareye 165 kg yağış düşmesi nedeniyle cadde ve sokaklar sular altında kaldı, ayrıca bazı ev ve işyerlerinin zemin ve bodrum katları suyla doldu. Aynı yağış sonucu, Araklı Bayram Halil Devlet Hastanesi bahçesi tamamen suyla kaplandı ve hastaların tahliye edilmesi gerekti.
Prof. Dr. Bektaş, kentteki sel ve heyelanları, bir kişinin hayatını kaybettiği, altyapı ve enerji hatlarında hasar oluştuğu, 121 işyeri ve 25 konutun suyla dolduğu ve binlerce metrekare tarım arazisi ile fındık bahçesinin zarar gördüğü bir durum olarak değerlendirdi. Küresel ısınmanın Karadeniz bölgesini etkilediğini belirten Bektaş, bu nedenle denizin ısındığı ve buharlaştığı sürecin sürekli hale geldiğini vurguladı.
Bektaş, ayrıca yerleşim alanlarının da bu risklerden doğrudan etkileneceğini belirtti. Söz konusu afet risklerini azaltmak için, yerel yönetimlerin yeterli bütçeye sahip olmadığını ve merkezi yönetimden daha fazla destek alınması gerektiğini ifade etti. Bundan dolayı, beklenenden çok daha büyük zararlara yol açan sel olaylarının önüne geçebilmek için ciddi bütçeler ayrılması gerektiğini belirtti.
DHA özel haberidir.