Sendika, belirli bir işi yürütmek, ortak bir menfaati takip etmek veya teşvik etmek için kurulan bireyler, şirketler, kurumlar veya kuruluşlardan oluşan kendi kendini organize eden bir gruptur.
Sendika; üyelerinin çalışma ve yaşam koşullarını geliştirmeyi amaçlayan, üyelerini yönetime karşı temsil eden, mesleki ve kişisel gelişimini sağlayan, sosyal, ekonomik ve özlük haklarını koruyan sosyal bir örgüttür.
Sendikalar, yasal haklarımızı korumak ve geliştirmek, daha iyi ücret ve sosyal haklar elde etmek, fazla mesai, ikramiye, hafta tatili çalışması, tazminat, ihbar, izin vs. konulardaki haklarımızı alabilmemiz için çalışır.
Sarı sendika, çalışandan çok işverenin ve yöneticilerin menfaatlerini kollayan, sermaye çevreleriyle iş birliği içinde bulunarak çalışan haklarının alınmasına yönelik hareketleri engelleyen ve kısıtlayan sendikadır.
Sendikanın sendika olabilmesi için işverenden, siyasi iktidardan bağımsız olması zorunludur. Sendikaların işverenden ve siyasi iktidardan bağımsız olma zorunluluğuna “sendikaların saflığı” ilkesi denir.
Evet, bu yazdıklarım alıntılanmış tanımlamalar. Sözlük anlamı itibarıyla da böyle diyebiliriz. Gelişmiş ekonomilerde ve gelişmiş milletlerde sendikalar tanımlarına uygun çalışabilir durumdalar ve çalışanlar özgürce istedikleri sendikaya dahil olabilmektedirler.
Peki! Bizim sevgili ülkemizde işler nasıl yürüyor? Birçok çalışan biliyor ki sendika üyesi olmak bizim ülkemizde biraz sorun. Çünkü yetkili sendikaya üye olsa içi almıyor, olmasa mobbinge uğruyor. Siyasetin sendikaya dahil olması oldukça problem yaratan bir durum bence. Bazı alanlarda siyaset etkin olmamalı.
Her çalışan birey, özgürce istediği bir sendikaya üye olabilmeli ve bundan dolayı aba altından sopa gösterilmeyeceğini bilmeli. Üst düzey yönetim alanında çalışan bireylerin herhangi bir sendikaya dahil olmaması gerekli.
Çalışanlar bazen sırf bu yüzden ismini bile bilmedikleri, işe başlarken resmi evrakların arasına sıkıştırılmış sendika üyelik formlarını doldurdukları için dahil oldukları sendikalardan ayrılmaya korkuyorlar.
Sevgili okurlar, size saygıdeğer atalarımızın bazı tavırlarından bahsetmek isterim. O dönemlerde korkmuş olsalardı hangi savaşı kazanabilirlerdi? Sömürge altında yaşarken nasıl kendi aralarında örgütlenip yenebilirlerdi düşmanları?
Tek ben mi değiştireceğim bu düzeni diyebilirsiniz. “Tek, çoktur.” sevgili dostlar.
Düşünün, sınavlarda tek bir puan kaç kişinin önüne geçiriyor. Seçimlerde tek bir oy neleri değiştiriyor. Kendinizi tek olarak azımsamayın. Siz çoksunuz, unutmayın!
Sendikanız sizi yansıtır…
Peki! Siz kim olmak istiyorsunuz?