Hülya Ölçücüoğlu avatarı
Hülya Ölçücüoğlu

Yeşile Doğru

featured
34

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Globalleşen dünyada endüstrileşmenin yaygınlaşması, insan aktivitelerinin ekosistem üzerindeki etkilerini artırarak, doğal kaynakların bilinçsiz tüketimi sonucunda ekolojik ayak izini büyütmüş ve küresel etkiler yaratmıştır. Ekosistemdeki bozulmalar, sadece doğayı değil, insan sağlığını da ciddi şekilde tehdit etmektedir. Bu tehditler, doğrudan ya da dolaylı olarak gerçekleşebilir. Aşırı ısınmaların yol açtığı inme, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, solunum yolu rahatsızlıkları, böbrek ve metabolik bozukluklar ile kanser türleri bu etkilerin başında gelir.

Hiçbirimiz günlük aktivitelerimizde doğaya verdiğimiz zararın, sağlığımız üzerindeki dolaylı etkilerini hemen düşünmeyiz. Ancak, iklim değişiklikleri ve ekosistemdeki bozulmalar, enfeksiyon hastalıklarında artış, hava kirliliği, temiz su ve besin teminindeki zorluklar gibi toplum sağlığını ciddi şekilde tehdit eden sorunlara neden olur. Örneğin, yakın dönemde yaşanan COVID-19 salgını da doğayla olan dengenin bozulmasının bir sonucu olarak değerlendirilebilir.

Bu bağlamda, sağlık profesyonelleri küresel değişimlerin kaçınılmaz olduğu durumlarda “küresel vatandaş” rolünü üstlenmelidir. Bu anlayış, sağlığı ulusal sınırların ötesine taşıyarak çevresel ve toplumsal faktörlere odaklanmayı gerektirir.

Bireylerin Rolü ve Doğal Kaynakların Tüketimi

Birey olarak evde, işte ve seyahat sırasında tasarruf farkındalığı geliştirmek, dünyayı iyileştirmek için önemli bir adımdır. Yapılan araştırmalar, Dünya Limit Aşım Günü kapsamında, her yıl doğal kaynakların daha erken tükendiğini göstermektedir. Dünyanın bir yılda ürettiği doğal kaynakları, sadece 8 ay içinde tüketiyoruz. Bu durum, gelecek nesillerden kaynak çalmamıza yol açıyor.

Malcolm X’in dediği gibi: “Bütün uyuyanları uyandırmak için bir tek uyanık yeter.” Toplumsal farkındalığı artırmalı, doğal kaynaklarımızı en verimli şekilde kullanmayı öğrenmeli ve bu bilinci geleceğe aktarmalıyız.

Karbon Ayak İzi ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

Karbon ayak izi, insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsüdür. Sınırsız tüketimin artışı, doğal kaynaklarımızın tükenmesine ve kirlenmesine neden olmaktadır. Geri dönüşümsüz atıklar doğamızı kirletirken, sağlığımızı da kötü yönde etkilemektedir.

Özellikle motorlu taşıtların fosil yakıt emisyonları, hava kirliliğine ve iklim değişikliklerine neden olur. Bu, solunum yolu hastalıklarından Alzheimer tipi demansa kadar birçok rahatsızlığı artırmaktadır. Aynı zamanda kentsel hava kirliliği nedeniyle akciğer kanseri ve KOAH vakalarında artış görülmektedir.

Çözüm Önerileri: Nasıl Daha Yeşil Bir Dünya Yaratabiliriz?

  1. Enerji Kullanımı: Yenilenebilir enerji kaynaklarını (güneş, rüzgâr) tercih edin. Enerji verimliliği sağlayarak yalıtım ve enerji tasarruflu cihazlar kullanın.
  2. Beslenme Alışkanlıkları: Yerel ve organik ürünleri tercih edin. İhtiyacınız kadar gıda tüketin.
  3. Ulaşım Faaliyetleri: Toplu taşımayı tercih edin, kısa mesafelere yürüyerek veya bisikletle gidin.
  4. Tüketim Alışkanlıkları: Geri dönüştürülebilir ürünler kullanın, tek kullanımlık plastiklerden kaçının.
  5. Atık Yönetimi: Atıkları yerinde ayrıştırarak geri dönüşüme katkı sağlayın.

Unutmayalım! Bu dünya hepimizin. Basit çabalarla bile daha temiz bir gelecek yaratabiliriz. O zaman hadi başlayalım; gereksiz bir ışığı söndürmekle başlayabilirsiniz!

Yeşile Doğru
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sağlık Haberi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!