Tuğsel KARAKIRIK avatarı
Tuğsel KARAKIRIK

Sağlıkçı Doyduk

featured
36

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Küçüklüğümüzden bu yana “Ne olmak istiyorsun?” sorularına maruz kalmışızdır. Okula gittiğimizde öğretmen, hastaneye yolumuz düştüğünde doktor, bir maç izlerken futbolcu, akşamları açılan haber kanallarındaki sunucu olmak istemişizdir. Aslında işin özü, bir an önce büyümekti derdimiz. Büyüyüp de bir baltaya sap, bir sapın kulbu olmaktı gayemiz.

Büyüdük fakat işler değişti. Hiçbir şey hayaller kadar masum ve istediğimiz gibi kalmadı. Daha yirmili yaşlarda sardı bizi geçim derdi. “En kolay kazanılan meslek” dediler mesela; insan canına! “Nereden bu kanıya vardınız?” diye sorarsanız anlatayım, doya doya.

14 yaşındaydım. Liseye geçiş sınavından yüksek bir puan almıştım. Hedefim olan Anadolu Öğretmen Lisesi’ni tutturuyordum. Ama ailem, kısa yoldan meslek sahibi olmamın daha iyi olduğunu söyleyip duruyordu. Onlar galip geldi ve ben Sağlık Meslek Lisesi’ne başladım. Başlarda tabi ki çok zorlandım. Normal liselere göre daha fazla ders görüyorduk ve neredeyse sabahtan akşama kadar okulda kalıyorduk. O sıralar çok uyuduğumu anımsarım. Yorgunluktan kaç parçaya bölüneceğini şaşırmış bir genç kız rüyalara sığınmasın da ne yapsın?

Arkadaşlarıma karşı bile saygılıydım. Bir muhabbette küfrettiğimi duyan olmamıştır. Sigarayı bile keşfetmemişimdir dört yıldır. Derslerim orta halliydi. Ama ben hep kendi derdimde demlenirdim. Yani yazarak… İl çapında düzenlenen edebiyat yarışmalarında birçok kez dereceye girerdim. Çünkü ödül törenlerine gitmek, benim için dersten kaçmanın en münasip haliydi.

Gelelim asıl konuya. Lise üçüncü sınıfta haftada üç gün staja çıkmaya başlamıştık. Ve ben ailemi dinlemiş bile olsam, ne kadar yanlış karar verdiğimi geç olmadan anlamıştım. Ama dönüşü yoktu. En azından üniversiteye kadar. O yüzden son iki senem çok sıkıntılı geçmiştir.

Şimdiyi mi merak ediyorsunuz? Hala bir hemşireyim. Hem de görev yerimin Sağlık Bakanlığı olması için tekrar sınava girip tekrar atanış bir hemşire.

Burası küçük bir şehir ve inananın böyle küçük yerlerde iş yükü daha fazla oluyormuş, buraya gelince fark ettim. Ameliyathane’ye görevlendirildim ve anesteziler sayesinde damar yolu açmayı öğrendim. Gülmeyin. Ne de olsa sağlıkçılar, kan almakla damar yolu açmak arasındaki farkı bilirler.

Şimdi alıştığım bir bölümdeyim. Ama hemşirelik yapmak, hemşire olduğunu hissetmek aynı şey değilmiş. Daha vahimi ise tüm sebeplerden sıyrılıp gün sonunda bunun ‘tercih meselesi’ olmaktan öteye gidememesi…

Nedenini soranlara ise bir kadının ekonomik özgürlüğü, kendi ayakları üstünde duruşu, babası dahil kimseye muhtaç olmaması onu diri tutuyor…

Bu yüzden sağlıkçı olunur mu, doğulur mu bilmem ama ben bir sağlıkçı olarak doyuyorum. Ve herkese istediği hayatı yaşamasını dilerken, yaşadığı hayatı sevmesini de umuyorum.

TUĞSEL KARAKIRIK

Sağlıkçı Doyduk
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sağlık Haberi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!