1. Haberler
  2. Sağlıkta Şiddet
  3. Beyaz Koddan Önce: Hastanelerdeki Görünmeyen Güvenlik İhmalleri

Beyaz Koddan Önce: Hastanelerdeki Görünmeyen Güvenlik İhmalleri

featured
Şu anda bu yazıyı kişi okuyor
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye’de sağlıkta şiddet artık münferit bir sorun değil, sistematik bir açığının sonucu. Her gün bir hastaneden “Beyaz Kod verildi” haberi geliyor, ancak çoğu olay aslında alarm çalmadan saatler önce başlıyor. Yoğunluk, yetersiz personel, fiziki güvenlik eksikleri ve iletişim hataları birleşince, şiddet adım adım kaçınılmaz hale geliyor. Bu yazıda, Beyaz Kod verilmeden önceki ihmalleri, son yıllarda yaşanan vakalardan çarpıcı örneklerle ele alıyor; hastanelerdeki güvenlik zincirinin hangi halkalarının koptuğunu ve nelerin değişmesi gerektiğini derinlemesine inceliyoruz.

Türkiye’de sağlıkta şiddet, sadece “Beyaz Kod verildi” cümlesiyle başlayan ve biten bir süreç değil; çoğu olay, saatler hatta günler öncesinde biriken güvenlik ihmallerinin kaçınılmaz sonucu olarak karşımıza çıkıyor.

Veriler, şiddetin en çok acil servislerde, yoğunluk ve bilgi eksikliğinin tavan yaptığı alanlarda yaşandığını; faillerin büyük kısmının hasta yakınları olduğunu ve olayların giderek arttığını gösteriyor.

Bu yazıda:

  • Beyaz Kod’un neyi ifade ettiğini,

  • Verilerin bize ne söylediğini,

  • Şiddete giden yolda en sık görülen güvenlik ihmallerini,

  • Son yıllardan somut Beyaz Kod örneklerini,

  • Hastane yönetimleri için somut önlem önerilerini

  • Ve tüm bunları özetleyen bir risk–önlem tablosunu

SaglikHaberi.net okuru için ayrıntılı ama sahaya dokunan bir dille derliyoruz.


Beyaz Kod Kısa Hatırlatma: Nedir, Nasıl Çalışır?

‘nın tanımına göre Beyaz Kod, sağlık çalışanına yönelik fiziksel veya sözel şiddet, tehdit, taciz gibi durumlarda devreye giren acil alarm ve bildirim sistemidir. Bildirim:

  • Hastane içi kod (çoğu kurumda “1111” gibi dahili bir numara)

  • Ve 113 Beyaz Kod Çağrı Hattı üzerinden yapılır.

Beyaz Kod’un amaçları:

  • Olay yerine güvenlik biriminin en hızlı şekilde ulaşmasını sağlamak,

  • Olayı kayıt altına almak,

  • Şiddete uğrayan çalışanın hukuki sürecini desteklemek,

  • Şiddet verilerini toplayarak önleyici politika ve düzenlemelere zemin hazırlamaktır.

Ancak sahada yaşananlar, Beyaz Kod’un çoğu zaman olay gerçekleştikten sonra devreye giren “son savunma hattı” haline geldiğini; asıl tartışmamız gerekenin, koddan önceki güvenlik zinciri olduğunu gösteriyor.


Veriler Ne Diyor? Şiddetin En Çok Görüldüğü Alanlar

İstanbul’da bir araştırma hastanesinde 2016–2018 yılları arasında bildirilen 345 Beyaz Kod olayı incelendiğinde:

  • Vakaların %42’si acil serviste,

  • %26,6’sı servislerde,

  • %23,5’i polikliniklerde gerçekleşmiş.

  • Bildirimlerin %90’ı ağırlıklı olarak sözel şiddet, daha az kısmı fiziksel veya hem sözel hem fiziksel saldırı.

  • Şiddete maruz kalanların yaklaşık %72’si hekim, %21’i hemşire.

  • Yıllar ilerledikçe Beyaz Kod sayısında artış eğilimi görülmüş.

Başka bir çalışmada, Beyaz Kod uygulamasına ilişkin sağlık çalışanı görüşleri incelendiğinde:

  • Şiddete uğrayanların %37,4’ü acil serviste çalışıyor,

  • Vakaların %48,1’i sözel şiddet,

  • Failin %69,4’ü hasta yakını olarak kayda geçiyor.

Bu çalışmaların tartışma bölümleri, şiddetin artmasında:

  • Aşırı yoğunluk ve uzun bekleme süreleri,

  • Personel sayısındaki yetersizlik,

  • Fiziki altyapı eksiklikleri,

  • Hasta ve yakınlarının beklentilerinin yönetilememesi ve iletişim sorunları

gibi faktörlerin kritik rol oynadığını açıkça ortaya koyuyor.

Bu tablo, “Beyaz Kod verildi mi verilmedi mi?” tartışmasının ötesine geçip şiddet daha başlamadan önceki güvenlik katmanlarına bakmamız gerektiğini gösteriyor.


Beyaz Kod Öncesi En Sık Görülen Güvenlik İhmalleri

1. Fiziksel Güvenlik Altyapısının Yetersizliği

Pek çok hastanede, resmi prosedürlerde “24 saat kamera izlemesi, girişlerde güvenlik personeli, acil servise kontrollü giriş” şart koşulsa da, pratikte:

  • Kamera kör noktaları,

  • Personelsiz kalan yan girişler,

  • Kimlik kontrolü yapılmadan içeri alınan kalabalık hasta yakınları,

  • Silah veya kesici alet tespitine yönelik X-ray, turnike, polis noktası eksiklikleri

şiddet riskini dramatik biçimde artırıyor.

Adana Çukurova Devlet Hastanesi acil servisinde yaşanan ve kamuoyuna yansıyan bir olayda, onlarca hasta yakınının acil servisi basarak doktorları ölümle tehdit ettiği, sağlık çalışanlarının odalara sığınarak saatlerce dışarı çıkamadığı ve alanda silahlı kişilerin bulunduğunun görüldüğü aktarılmıştı. Aynı haberde, bu olaylar sonrası “hastane polis noktalarının artırılması, girişlere X-ray cihazları konulması ve silahlı girişlerin engellenmesi” çağrısı yapılmıştı.

Bu örnek, fiziksel güvenlik eksikliğinin sadece “Beyaz Kod verildi/verilemedi” tartışması değil, can kaybına yol açabilecek bir zafiyet olduğunu gösteriyor.

2. Aşırı Yoğunluk, Kuyruk Yönetimi ve Alan Tasarımı Sorunları

Veriler, Beyaz Kod olaylarının en sık acil serviste gerçekleştiğini ve acillerin zaten başvuru sayısı, iş yükü ve stres düzeyi açısından en riskli alanlar olduğunu gösteriyor.

Ancak pek çok hastanede hâlâ:

  • Bekleme alanları dar, ayakta bekleyen hasta ve yakınları koridorlara taşıyor,

  • Triaj ve kayıt noktaları ile güvenlik arasındaki mesafe uzun,

  • “Nerede, ne kadar bekleyeceğim?” sorusuna net cevap veren görsel/bilgilendirme sistemleri yok,

  • Bekleyen her hasta yakını, öfkesini önce sekretere, sonra hemşireye, en sonunda hekime yöneltiyor.

Bu durum, Beyaz Kod’dan önce devreye girmesi gereken “yoğunluk yönetimi” ve “öfkeli kişiyle erken temas” mekanizmalarının zayıf olduğu anlamına geliyor.

3. İletişim ve Bilgilendirme Eksiklikleri

Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde 2025 Temmuz’unda yaşanan ve “Beyaz kodla sonlanan” hasta–hemşire tartışması, bu başlık için çarpıcı bir örnek oldu. Habere göre:

  • Safra kesesi ameliyatı için gelen hasta, oda tahsisinde gecikme ve yetersiz bilgilendirme nedeniyle kendini “aç, susuz ve sahipsiz” hissettiğini söylüyor,

  • Saatler süren belirsizlik, hemşirelerle tartışmaya, ardından da güvenlik ve Beyaz Kod sürecine dönüşüyor,

  • Hastane yönetimi ise, hemşireye yönelik hakaret ve tehditler gerekçesiyle Beyaz Kod verildiğini ve hastanın başka bir hastaneye sevk edildiğini açıklıyor.

Bu olayda, şiddet elbette meşru değil; ancak ameliyat öncesi süreç iyi planlansaydı, doğru bilgilendirme yapılsaydı, yoğunluk yönetimi ve iletişim protokolleri daha güçlü olsaydı, Beyaz Kod’a giden yol muhtemelen çok daha erken kesilebilirdi.

4. Güvenlik Personelinin Rolünün “Kutu Doldurmakla” Sınırlı Kalması

Mevzuat, hastanelerde güvenlik hizmetlerinin varlığını ve işleyişini zorunlu kılıyor; fakat sahada sıkça görülen manzara şu:

  • Güvenlik görevlileri çoğu zaman kapıda kimlik sormak, bariyeri açmak gibi rutin işlere sıkışıyor,

  • Riskli hasta veya yakınını erken fark edip beyaz koda giden süreci önleme rolü net tanımlanmamış oluyor,

  • Güvenlik ile hemşire/hekim arasında iki yönlü, hızlı bir iletişim hattı (örneğin, doğrudan güvenlik çağrı butonu) her zaman etkin değil.

Sonuç olarak Beyaz Kod çağrısı yapıldığında güvenlik mutlaka sahneye çıkıyor; ama çoğu zaman “olay çoktan patladıktan sonra”.

5. Hukuki Sürecin Belirsizliği ve Yetersiz Caydırıcılık Algısı

Bursa Nilüfer Devlet Hastanesi’nde 2023’te yaşanan bir olayda, acil servis doktoru sözlü taciz ve ardından fiziksel saldırıya uğruyor; Beyaz Kod veriliyor, güvenlik kameraları delil oluyor ve saldırgan, kamu görevlisine görevinden dolayı kasten yaralama suçundan hapis cezası alıyor.

Bu, doğru işleyen bir örnek. Ancak diğer yandan:

  • Hukuki yardım ve Beyaz Kod uygulamasına ilişkin genelgeler, her ilde hukuki destek ve koordinasyon mekanizmasını tanımlasa da,

  • Pek çok sağlık çalışanı, şiddet sonrası adli süreçte yalnız bırakıldığını veya sürecin çok yavaş ilerlediğini düşünüyor,

  • Bazı olaylarda, yakın çevrenin veya yerel güç odaklarının baskısı nedeniyle çalışanlar şikâyetçi olmaktan çekindiklerini ifade ediyor.

Adana Çukurova Devlet Hastanesi’ndeki olayda doktorlar, yaşadıkları dehşet verici saldırı sonrası, silahlı ve örgütlü bir grup tarafından hedef gösterilme korkusu nedeniyle “Beyaz Kod bile veremiyoruz” diyerek, sistemin pratikte nasıl tıkanabildiğini anlatmışlardı.

Bu tablo, Beyaz Kod’un sadece teknik değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyolojik bir güven mekanizması olduğunu; çalışanın kendini güvende hissetmediği yerde sistemin kağıt üzerinde kaldığını gösteriyor.

6. Yönetim Tutumu: “Taşkınlık” mı, “Saldırı” mı?

Bazı vakalarda hastane yönetimlerinin, kamuoyuna yansıyan olayları “küçültücü” ifadelerle duyurduğu ve saldırıları “taşkınlık” gibi sözcüklerle yumuşatmaya çalıştığı görülüyor. Medyascope’ta yayımlanan bir haberde, acil servise yönelik organize saldırının ilk aşamada “taşkınlık” gibi tanımlandığı, oysa doktorların ifade tutanaklarında ölüm tehditleri, silahlı şahıslar ve toplu saldırıdan bahsedildiği ortaya çıkmıştı.

Bu tür yaklaşımlar:

  • Çalışanlara “yalnızsın, arkanda kurum yok” mesajı verir,

  • Beyaz Kod bildirimlerini fiilen caydırır,

  • Şiddetin normalleşmesine ve tekrarlamasına zemin hazırlar.

7. Eğitim, Tatbikat ve Kurumsal Hafıza Eksikliği

Birçok devlet hastanesi, resmi olarak Beyaz Kod tatbikatları yapıyor: 2025’te Eskil Devlet Hastanesi ve Yıldızeli Devlet Hastanesi’nde yayımlanan senaryolarda, hasta yakınının tehditleri üzerine hemşire veya sekreterin Beyaz Kod vermesi, güvenliğin dakikalar içinde olay yerine gelmesi ve senaryonun prosedüre uygun işletilmesi anlatılıyor.

Ancak sorun şu:

  • Tatbikat senaryoları genellikle “tek öfkeli kişi + hemen müdahale eden güvenlik” şeklinde kurgulanıyor,

  • Gerçek hayattaki kalabalık grup saldırıları, silahlı tehditler, sosyal medya üzerinden örgütlenen linç girişimleri senaryolara yeterince yansımıyor,

  • Tatbikat sonrası “neden bu noktaya geldi, öncesinde neyi görmedik?” sorusuna odaklanan kurumsal öğrenme kültürü her kurumda yok.


Güncel Beyaz Kod Vakalarından Örnekler

Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesi – Ameliyat Öncesi Gerginlik ve Beyaz Kod (2025)

  • Safra kesesi ameliyatı için gelen hasta, odasına alınmadığını, saatlerce aç ve susuz bekletildiğini iddia ediyor.

  • Bilgilendirme eksikliği ve yoğunluk, gerginliği tırmandırıyor; hemşirelerle sözlü tartışma yaşanıyor.

  • Hastane yönetimi, hemşireye yönelik hakaret ve tehdit gerekçesiyle Beyaz Kod verildiğini, hastanın mağdur edilmeden başka hastaneye sevk edildiğini açıklıyor.

Bu olay, iletişim ve süreç yönetimi zafiyetlerinin, şiddet riskini nasıl beslediğini ve sonunda güvenlik prosedürlerini tetiklediğini gösteren “sınır vakalardan” biri.

İzmir Şehir Hastanesi – Tehditkâr Hasta ve Beyaz Kod (2024)

2024 Nisan’ında yayımlanan bir haberde, İzmir Şehir Hastanesi’nde bir kişinin sağlık çalışanlarını tehdit ettiği, çalışanların ise Beyaz Kod vererek olayı kayıt altına aldığı aktarılıyor.

Detaylar sınırlı olmakla birlikte, bu tür olaylarda sık görülen tablo:

  • Hasta veya yakını, bekleme süresi, istenen tetkik, reçete vb. gerekçelerle öfkesini önce sözlü şiddete, ardından tehdide dönüştürüyor,

  • Ekip, gerginliğin belirli bir eşiği aşmasıyla panik butonu / telefon üzerinden kod veriyor,

  • Çoğu zaman olaylar, Beyaz Kod verilmeye dakikalar kala dahi hâlâ “yatıştırılabilir” seviyede olabiliyor; ancak sahada bu ara aşamaya yatırım çok sınırlı.

Bursa Nilüfer Devlet Hastanesi – Kameraların Kurtardığı Hekim (2023)

Bursa Nilüfer Devlet Hastanesi’nde 2023’te yaşanan olayda:

  • Acil serviste görev yapan doktor, önce sözlü, sonra fiziksel saldırıya uğruyor,

  • Beyaz Kod veriliyor; güvenlik ve polis devreye giriyor,

  • Kamera kayıtları ve Beyaz Kod tutanakları, adli süreçte temel delil oluyor,

  • Saldırgan, kamu görevlisine görevinden dolayı kasten yaralama suçundan hapis cezasına çarptırılıyor.

Bu vaka, doğru çalışan bir güvenlik–hukuk zincirinin, hem çalışanı korumada hem de caydırıcılık oluşturmada ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Adana Çukurova Devlet Hastanesi – “Beyaz Kod Bile Veremiyoruz” Dedirten Saldırı (2022)

Adana’da, Çukurova Devlet Hastanesi acil servisinde yaşanan bir olayda:

  • Onlarca hasta yakını acil servisi basıyor, doktorlara yönelik ölüm tehditleri savruluyor,

  • Doktorlar ve hemşireler, can güvenlikleri için odalara saklanmak zorunda kalıyor,

  • Bazı saldırganların silahlı olduğu ifade ediliyor,

  • Sağlık çalışanları, “çete halinde hareket eden bu şahısların isimlerimizi öğrenmesinden korktuğumuz için bireysel şikâyetçi olamıyor, Beyaz Kod veremiyoruz” diyor.

Bu örnek, güvenlik ihmallerinin uç noktası:
Çalışan, sadece şiddete maruz kalmıyor; aynı zamanda sistemin kendisini koruyamayacağına inanarak en temel hakkı olan ihbar ve başvuru mekanizmasını kullanmaktan bile çekiniyor.


TABLO: Beyaz Kod’a Giden Süreçte Öne Çıkan Güvenlik Zafiyetleri

Aşağıdaki tabloyu, hem bilimsel çalışmalardan hem de son yıllardaki vakalardan süzdüğümüz özet bir risk haritası olarak kullanabilirsiniz:

Güvenlik zafiyeti Beyaz Kod verileri / olaylardan bulgular Önerilen önlem
Acil servis yoğunluğu ve fiziki altyapı eksikliği 345 Beyaz Kod olayının %42’si acil serviste; yoğun iş yükü, yetersiz alan ve altyapı şiddet riskini artırıyor. Acil girişlerinde kontrollü giriş–çıkış, bekleme alanlarının yeniden tasarımı, yoğun saatlere özel güvenlik ve personel takviyesi
Hasta yakını kontrolünün yetersizliği Bir çalışmada şiddeti uygulayanların %69,4’ü hasta yakını; vakaların önemli kısmı bekleme/ziyaret alanlarında başlıyor. Ziyaret ve refakatçi kurallarının netleştirilmesi, girişte bilgilendirme, riskli şahısların erken tespiti ve sınırlanması
Kamera ve kayıt sistemlerinin yetersiz kullanımı Bursa Nilüfer’deki olayda kamera kayıtları saldırganın mahkûmiyetinde kritik rol oynadı. Kör noktaların azaltılması, kayıtların düzenli denetimi, her Beyaz Kod sonrası görüntülerin otomatik yedeklenmesi
Beyaz Kod verememe / misilleme korkusu Adana Çukurova olayında doktorlar, saldırganların kendilerine ulaşmasından korktukları için Beyaz Kod veremediklerini söylüyor. Anonim/kurumsal şikâyet mekanizmalarının güçlendirilmesi, personelin hukuki olarak görünür şekilde korunacağına dair güvence
İletişim ve bilgilendirme eksikliğinin krizi tetiklemesi Fırat Üniversitesi olayında, ameliyat öncesi bilgilendirme ve süreç yönetimi eksikliği gerginliği tırmandırıp Beyaz Kod’a dönüştü. Ameliyat, tetkik ve bekleme süreçleri için şeffaf bilgilendirme; ekranlar, SMS, bilgilendirme formları ve “süreç rehberleri”

Hastane Yönetimleri İçin Somut Öneriler: Beyaz Koddan Önce 10 Adım

Mevzuat, 2012/23 sayılı Çalışan Güvenliğinin Sağlanması Genelgesi, Hasta ve Çalışan Güvenliği Yönetmeliği, Hukuki Yardım ve Beyaz Kod Genelgesi gibi düzenlemelerle, kurumların çalışan güvenliği konusunda ciddi sorumluluklar yüklüyor.

Bu çerçevede, özellikle kamu hastaneleri için gerçekçi ama uygulanabilir 10 öneri:

  1. Giriş Güvenliğini Yeniden Tasarlayın

    • Acil ve poliklinik girişlerine X-ray, turnike ve polis noktası kurulması,

    • Silahlı girişlerin fiziki olarak engellenmesi; Adana örneğinde vurgulanan ihtiyaçlardan biri.

  2. Kamera Kör Noktalarını Haritalayın

    • Her Beyaz Kod sonrası olay yerinin kamera görüntülerini analiz edin,

    • Görüntü alınamayan alanları tespit edip planlı yatırımla kapatın.

  3. Acil Servis İçin “Öfke Erken Uyarı” Mekanizması Kurun

    • Triage hemşiresi ve güvenlik görevlisinin ortak çalıştığı kısa bir “risk formu” ile,

    • Sesini yükselten, hakaret eden, tehdit imasında bulunan kişileri olay patlamadan işaretleyip güvenliğe bildirin.

  4. Hasta Yakını Kuralını Netleştirin ve Uygulayın

    • “Her hasta için en fazla 1 refakatçi, acilde belirlenen sayıda hasta yakını” gibi net kuralları görünür biçimde ilan edin,

    • Bu kuralları esnetmenin kısa vadede “olayı yatıştırmak” gibi görünse de uzun vadede şiddeti artırdığını unutmayın.

  5. Çalışan Hakları ve Güvenliği Birimini Güçlendirin

    • Birimi sadece “dilekçe toplayan masa” olmaktan çıkarıp,

    • Her Beyaz Kod sonrası kök neden analizi yapan ve üst yönetime raporlayan bir yapı haline getirin.

  6. De-eskalasyon ve Kriz Yönetimi Eğitimi Verin

    • Hem hekimlere hemşirelere hem de güvenlik görevlilerine,

    • Öfkeli kişiyle iletişim, beden dili, mesafe yönetimi ve “olayı büyütmeden sonlandırma” tekniklerini içeren düzenli eğitimler planlayın.

  7. Gerçekçi Beyaz Kod Tatbikatları Yapın

    • Senaryolara kalabalık grup, sosyal medya çağrısıyla gelen kalabalık, silahlı tehdit, gece nöbeti gibi zor durumları ekleyin,

    • Tatbikat sonrası “Bu olayı Beyaz Kod’a gelmeden kesebilir miydik?” sorusunu zorunlu tartışma maddesi yapın.

  8. Hukuki Süreci Şeffaflaştırın

    • Her Beyaz Kod vakasından sonra, ilgili çalışana “Bu olayla ilgili hangi adımlar atıldı?” bilgisini düzenli olarak verin,

    • Çalışanların “şikâyet etsem de bir şey olmuyor” algısını kırmadan caydırıcılık sağlanamaz.

  9. Çalışanlara Yönelik Psikososyal Destek Sağlayın

    • Şiddet vakası sonrası sadece tutanak değil,

    • Psikolojik destek, dinlenme imkânı ve vardiya planında esneklik sağlayın. Sürekli travma altında çalışanın hata yapma olasılığı artar.

  10. Veriye Dayalı Risk Haritası Çıkarın

    • Beyaz Kod verilerini, birimler, saat dilimleri, meslek grupları ve şiddet türüne göre düzenli analiz edin,

    • Yılda en az bir kez, yönetim kurulu seviyesinde “çalışan güvenliği risk değerlendirme toplantısı” yapın.


Sağlık Çalışanları İçin Pratik Öneriler (Sistemin İhmallerini Mazur Göstermeden)

Şiddetin sorumluluğu asla sağlık çalışanında değildir; ancak sistem mükemmel işlemediği için, sahadaki çalışanların da kendini korumaya dönük bazı adımları önem kazanıyor:

  • Şiddet riski hissettiğiniz anda tek başınıza kalmayın; yanınıza başka bir çalışan veya güvenlik çağırın.

  • Sözlü hakaret ve tehdit başladığında bunu “mesleğin fıtratında var” diye normalleştirmeyin; “beyaz kod sınırı”nın sözlü şiddeti de içerdiğini unutmayın.

  • Olay olduğunda:

    • Hastanenizin prosedürüne göre panik butonu ya da dahili numara ile Beyaz Kod verin,

    • Aynı anda veya hemen sonra 113 Beyaz Kod hattını arayarak kayıt açtırın,

    • Tutanakları eksiksiz doldurun; kamera kayıtlarının dosyaya girmesini talep edin.

  • Hukuki süreçte, kurum avukatına ek olarak sendika veya meslek odası desteği isteyin; yerel örneklerde bu dayanışmanın kararları etkileyebildiğini görüyoruz.

Bu öneriler, sistemin tüm eksiklerini telafi etmeye yetmez; ancak “Beyaz Kod versem başıma iş açılır mı?” korkusunu azaltmak ve şiddetin görünür olmasını sağlamak açısından kritik önemdedir.


Beyaz Kod, Son Çare Olmaktan Çıkmalı

  • Veriler, şiddetin en çok acil servislerde, yoğun saatlerde ve hasta yakınlarının ağırlıklı olduğu ortamlarda yaşandığını,

  • Olayların önemli bir kısmının yoğunluk, fiziki altyapı eksiklikleri ve iletişim sorunları nedeniyle tırmandığını,

  • Bazı durumlarda ise çalışanların, Beyaz Kod vermeye bile korkacak kadar korunmasız hissettiğini gösteriyor.

Gerçek bir çözüm için:

  • Çalışan güvenliği genelgeleri,

  • Beyaz Kod ve hukuki yardım yönetmelikleri,

  • Hastane kalite standartları

sadece duvardaki çerçevede kalmamalı;
giriş kapısından kamera yerleşimine, tatbikat senaryosundan hukuki desteğe kadar somut ve takip edilen adımlara dönüşmeli.

Beyaz Kod’u konuşmaya elbette devam edelim; ama asıl soruyu unutmadan:
“Bu olay Beyaz Kod’a gelmeden önce hangi güvenlik ihmal(ler)i yaşandı ve biz bunları gerçekten düzeltmek için ne yaptık?”


Kaynaklar

Beyaz Koddan Önce: Hastanelerdeki Görünmeyen Güvenlik İhmalleri
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sağlık Haberi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Su anda sizinle birlikte
kişi
daha sitede
Google Analytics gerçek zamanlı verisidir