Yaklaşık 600 bin kamu işçisini yakından ilgilendiren toplu iş sözleşmesi süreci, hükümetin sunduğu üçüncü teklif ile yeni bir aşamaya geçti. Ancak bu yeni teklif de beklenen karşılığı bulamadı. Taraflar masada kalsa da gerilim artıyor.
İlk İki Teklif Hayal Kırıklığı Yarattı
Süreç, hükümetin TÜHİS aracılığıyla ilettiği tekliflerle başlamıştı. İlk teklif yüzde 16, ikinci teklif ise yüzde 17 oranındaydı. Bu oranlar, özellikle enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında kamu işçileri için yetersiz bulundu. Türk-İş açıkça “Birinci 6 ay için yüzde 50 zam istiyoruz” diyerek masadan güçlü bir mesaj verdi. Hak-İş ise barışçıl çözüm yollarının önceliğini vurguladı.
Üçüncü Teklif: Oran Yükseldi Ama Yetmedi
NTV muhabiri Sibel Can’ın aktardığına göre, hükümetin yeni teklifi 2025’in ilk 6 ayı için yüzde 22 oranında zam içeriyor. Bu oran bir önceki tekliften 5 puan daha yüksek olsa da Türk-İş ve Hak-İş için yeterli görülmedi. Taraflar hâlâ ortak zeminde buluşabilmiş değil.
Ekstra Zam Riskli İş Kolları İçin Gündemde
toplu sözleşme masasında dikkat çeken bir diğer başlık ise riskli sektörlerde çalışan kamu işçileri için yapılması planlanan ek iyileştirme oldu. Bu gruplar için yüzde 30’a varan zam oranı tartışılıyor. Ancak henüz bu konuda resmi bir adım atılmış değil.
Taban Ücret Talebi Cevapsız Kaldı
Sendikaların önemli taleplerinden biri de günlük brüt taban ücretin 1800 TL’ye çıkarılması. Bu konuda da hükümet kanadından şu ana dek net bir açıklama gelmedi. İşçiler, bu başlığın da pazarlık sürecinin kritik parçası olduğunu hatırlatıyor.
Süreç Greve Gidebilir
Tüm gözler şimdi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan‘a çevrilmiş durumda. Üçüncü teklifin resmen açıklanması beklenirken, eğer sendikaların talepleri karşılanmazsa, süreç grev aşamasına evrilebilir. Kamu işçileri, yalnızca kendi geçimlerini değil, ailelerinin geleceğini de bu masada savunuyor.