Kamu işvereninin uzlaşmaz tavrı nedeniyle anlaşmazlıkla sonuçlanan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, yetkili konfederasyon Memur-Sen, ilk olarak hakem heyetine güvenmediğini açıklamış ancak sonradan hakem heyetine başvurmaktan başka çaresinin kalmadığını açıklamıştı. Dün ise Memur-Sen yapılan uzun görüşmelerden sonra Hakem Kurulu’na başvurmayacağını açıkladı. Bu karar, memur maaşları ve sosyal haklarla ilgili beklentilerin seyrini değiştirdi.
Memur-Sen, yaptığı resmi açıklamada toplu sözleşme sürecinin tıkanmasının nedeni olarak işverenin çözümsüzlükte ısrar eden yaklaşımını gösterdi. Ancak buna rağmen Hakem Kurulu’na başvurulmaması, sürecin tamamen farklı bir noktaya taşınmasına yol açtı.
“Gelirde adalet, ücrette denge” ilkesiyle yürüttüğümüz; bozulan iş barışını yeniden inşa etmek, memur ve emeklilerin gelir seviyesini yükseltmek için yoğun bir mücadele verdiğimiz 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri, Kamu İşvereninin çözümden uzak yaklaşımı nedeniyle uzlaşmazlıkla sonuçlanmıştır.
Memur-Sen olarak bu uzlaşmazlık sonrası toplantı tutanağını Hakem Kurulu’na götürmeme kararı aldık ve resmi başvuruda bulunmadık.”
Kararın Etkileri
Hakem Kurulu’na gidilmemesi, maaş artışları ve sosyal hakların doğrudan karara bağlanamaması anlamına geliyor.
Memur-Sen, “çözüm iradesinin tek taraflı olamayacağı” gerekçesiyle bu adımı attı.
Sürecin ardından gözler hükümetin atacağı adımlara çevrildi.
Önümüzdeki Belirsizlik
Kamu çalışanlarının 2026-2027 dönemi maaş zamları ve sosyal hakları konusunda nasıl bir yol izleneceği henüz netleşmedi. Bu gelişme, sendikal hareketler ve çalışan kesim açısından sürecin daha da kritik bir hale geldiğini gösteriyor.