USD40,46
%0.05
EURO47,68
%0.01
GBP54,80
%0.01
EURO/USD1,18
%-0.04
BIST10.616,09
%0.00
Petrol68,69
%-0.12
GR. ALTIN4.460,48
%0.05
BTC4.847.642,57
%2.17
  1. Haberler
  2. Sağlık Haberleri
  3. Modern yaşamın getirdiği risklere karşı 7 temel öneri

Modern yaşamın getirdiği risklere karşı 7 temel öneri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

‘Beyin sağlığı, yaşam kalitesinin anahtarıdır’

İSTANBUL, – BEYİN sadece düşünce ve duyguların değil; hareket, hafıza, hormonlar, bağışıklık ve metabolizma dahil olmak üzere tüm sistemlerin yönetim merkezi. Beyin sağlığını korumanın yalnızca nörolojik hastalıkların önlenmesi değil, aynı zamanda kaliteli bir yaşamın sürdürülebilmesi için de kritik önem taşıdığını belirten İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Bilgin Topçuoğlu, modern yaşamın getirdiği risklere karşı önerilerde bulundu. Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu’na göre, beyin sağlığını korumada fiziksel aktivite, beyin dostu beslenme, kaliteli uyku, stres yönetimi, dijital detoks, zihinsel aktivite ve damar sağlığını korumak etkili oluyor.

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Bilgin Topçuoğlu, 22 Temmuz Dünya Beyin Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada beyin sağlığının önemini vurguladı.

‘SAĞLIKLI BİR BEYİN, KARAR VERME BECERİLERİNİ GÜÇLENDİRİR’

Beyin sağlığının genel sağlığımızın ve yaşam kalitemizin temel taşlarından biri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, “Çünkü beynimiz yalnızca düşüncelerimizi ve duygularımızı değil; hareketlerimizi, hormonlarımızı, hafızamızı ve hatta bağışıklık sistemimizin düzenlenmesini bile kontrol eder. Beyin, vücudun yönetim merkezidir. Tüm organların işleyişi beynin kontrolü altındadır. Zihinsel ve duygusal denge burada başlar. Sağlıklı bir beyin; stresle başa çıkmayı, odaklanmayı ve karar verme becerilerini güçlendirir. Hafıza ve öğrenme için kritiktir. Beynin sağlıklı kalması, ileri yaşlarda Alzheimer ve diğer demans türlerinden korunma şansı sunar. Uyku, beslenme ve hareketle doğrudan ilişkilidir. Beyin, kaliteli uyku ile kendini onarır, dengeli beslenme ile beslenir ve egzersizle genç kalır” diye konuştu.

NÖROLOJİK HASTALIKLARIN KÜRESEL ARTIŞINDA YAŞLANMA ETKİSİ

Nörolojik hastalıkların artış hızının nüfusun yaşlanmasıyla beraber paralellik gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, “1990 021 yılları arasında nörolojik hastalıkların yol açtığı hastalık yükü (DALY), 375 milyondan 443 milyona çıktı yani toplam yük yüzde 18 arttı. Ancak yaşlanma ve nüfus artışı etkisinden arındırıldığında DALY oranları yaklaşık yüzde 30 azaldı. Bu artış temelde demografik nedenlerden kaynaklanıyor yani daha fazla insan, daha uzun yaşıyor. Yaş ve demografiyi dikkate alırsak, nörolojik hastalıklara bağlı DALY oranlarında yaklaşık yüzde 27, ölüm oranlarında da yüzde 34 azalma görüldü. Ayrıca yaşa göre standardize edilmiş DALY oranlarında öne çıkan düşüşler, tetanozda yüzde 93, menenjitte yüzde 62, inmede yüzde 39 oranında düşüş görüldü. Yani kişi başına riskin azaldığını ama nüfus yaşlanıp büyüyünce toplam yükün arttığını söylemek mümkündür” dedi.

GÜNÜMÜZ ŞARTLARI BEYİN SAĞLIĞINI NASIL ETKİLEDİ?

Günümüz şartlarının beyin sağlığı üzerindeki etkilerine işaret eden Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, bunları şöyle açıkladı:

Nüfusun Yaşlanması: Parkinson, demans, inme gibi hastalıklar yaşla birlikte artıyor.

Çevre Kirliliği & Toksinler: Hava kirliliği, ağır metaller, pestisitler beyin yaşlanmasını hızlandırıyor, nörodejeneratif hastalıklara katkıda bulunuyor.

Metabolik Problemler: Diyabet, obezite, yüksek tansiyon sinirlere zarar veriyor, nöropati ve inme (stroke) riskini artırıyor.

Modern Yaşam Tarzı: Stres, sedanter yaşam ve çevresel toksinler uzun vadede beyin sağlığını zayıflatıyor.

İlerlemiş Teşhis & Kayıtlar: Nörolojik hastalıkların tanısı daha yaygın, kayıtlara düşme oranları arttı.

Bölgesel Eşitsizlik: Düşük‑orta gelirli ülkelerde beyin sağlığına erişim, bakım ve önleme çok daha sınırlı

‘TEKNOLOJİNİN BEYİN SAĞLIĞINA ETKİLERİ ÇOK YÖNLÜ’

Teknolojinin beyin sağlığına etkisinin çok yönlü olduğunu belirten Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, “Teknolojinin hem koruyucu ve iyileştirici etkileri var hem de zarar verici risklerinden bahsedilebilir. Teknoloji erken teşhis ve tedavi, nörorehabilitasyon ve halk sağlığı alanında pek çok destek sunuyor. Erken teşhis ve tedavi alanında yapay zeka ve nörogörüntüleme teknolojileri (fMRI, PET) Alzheimer, Parkinson, epilepsi gibi hastalıkların çok daha erken fark edilmesini sağlıyor. Akıllı saatlerde motor hız, tremor takibi gibi dijital biyobelirteçler, hastalık progresyonunu izlemeyi kolaylaştırıyor. Nörorehabilitasyon alanında sanal gerçeklik (VR) ve robotik cihazlar felç sonrası rehabilitasyonda beyin plastisitesini artırıyor. Elon Musk’ın Neuralink’i gibi uygulamalar, Brain-Computer Interfaces (BCI) ağır felçli hastalara hareket ve iletişim kabiliyeti kazandırıyor. Teknoloji halk sağlığı açısından da önemli yararlar sağlamaktadır. Mobil sağlık uygulamaları (uyku, stres takibi), meditasyon aplikasyonları (Headspace, Calm) bireylerin farkındalığını artırıyor. Erişim kolaylığı önemli avantajlar sağlamaktadır. Uzaktan nöroloji hizmetleri (telemedicine) özellikle pandemi sonrası yaygınlaştı” diye konuştu.

TEKNOLOJİ, BEYNİ TEMBELLEŞTİRİYOR MU?

Teknolojinin negatif etkilerine değinen Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, “Aşırı ekran süresi, dikkat dağınıklığı ve uyku bozukluğu sorunlarına yol açıyor. Sosyal medya bağımlılığı, gençlerde anksiyete ve depresyon gibi sorunlara neden oluyor. GPS ve dijital hafıza, bilişsel tembelleşme riski doğurmaktadır. Beynin tembelleşmesi derken aslında şu kastediliyor. Bilişsel yükün azalması: GPS kullanırken yön bulma yetimizin zayıflaması. Hafıza kullanımının azalması: Telefonlar sayesinde numara ezberlememek. Sürekli kolay erişim: Her bilgiye Google’dan bakmak, araştırma-öğrenme süreçlerini kısaltmak. Bu örnekler gerçekten de bazı beyin bölgelerinin daha az çalışmasına yol açabiliyor. Örneğin hipokampus (mekânsal bellek), prefrontal korteks (yürütücü işlevler) üzerindeki aktivite, GPS kullanımına alışıldığında azalma eğiliminde olabiliyor. Ancak bu, kalıcı bir tembelleşme değil; kullanılmadığında zayıflayan bir “kas” gibi düşünebilirsiniz” ifadelerini kullandı.

BEYİN SAĞLIĞINI KORUYAN 7 ÖNERİ

Beyin sağlığının sadece Alzheimer ve inmeden korunmak değil, aynı zamanda ruhsal dengeyi, üretkenliği ve yaşam kalitesini de sürdürmenin temeli olduğunu belirten Prof. Dr. Özgür Bilgin Topçuoğlu, “Modern çağın riskleri karşısında önleyici sağlık davranışlarını benimsemek hiç olmadığı kadar önemlidir” diyerek beyin sağlığını korumak için önerilerini de şöyle sıraladı:

Fiziksel Aktivite: Haftada en az 150 dakika orta düzeyde egzersiz yapılmalı.

Beyin Dostu Beslenme: Akdeniz tipi diyet tercih edilmeli; omega , antioksidanlar ve sağlıklı yağlar öne çıkarılmalı.

Kaliteli Uyku: Her gece 7 saat uyku alınmalı; ekranlar uyumadan en az 1 saat önce kapatılmalı.

Stres Yönetimi: Meditasyon, nefes egzersizleri ve sosyal destek ile stres kontrol altına alınmalı.

Dijital Detoks: Bildirimler kapatılmalı, gün içinde “ekransız zaman” uygulanmalı.

Zihinsel Aktivite: Yeni şeyler öğrenmek (dil, enstrüman), satranç gibi oyunlarla beyin aktif tutulmalı.

Damar Sağlığına Dikkat: Hipertansiyon, diyabet ve kolesterol düzenli takip edilmeli.

DHA özel haberidir.

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sağlık Haberi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Link başarıyla kopyalandı!