Uzmanlar, sokak yemekleri tercihinde tüketicilerin tanımadıkları veya güven duymadıkları satıcılardan alışveriş yapmaması gerektiğini belirtiyor; ayrıca bozulmuş gıdaların nasıl anlaşılacağına ilişkin somut ipuçları veriyor.
Uzmanların uyarıları
Uzmanlar sokakta yemek seçerken hem satıcı hem de ürün kaynaklı risklere dikkat çekiyor. Öncelikle, müşteri yoğunluğu ve satıcının çalışma düzeni tüketimin güvenliği hakkında fikir veriyor. Tanınmayan veya hijyen açısından şüpheli görünen tezgâhlardan kaçınılması öneriliyor.
Bozulmuş gıdaların anlaşılma yolları
Gıdanın bozulduğunu işaret eden göstergeler genellikle duyularla fark edilir. Kokuda ekşi, keskin veya normalin dışında bir koku varsa ürün tüketilmemeli. Renk değişimi; örneğin etin, balığın veya sebzenin soluk, kahverengileşmiş ya da lekeli görünmesi alarmdır. Dokuda yumuşama, yapışkanlık veya sümüksü bir his de bozulmanın belirtisi olabilir.
Aynı zamanda ambalajda şişme, sıvı sızıntısı ya da son kullanma tarihinin görünür şekilde geçmiş olması tedarikten vazgeçilmesi gereken durumlardır. Hazırlık ve servis sırasında kullanılan kap, araç-gereç veya eldivenlerin temiz olmaması, çiğ ve pişmiş gıdaların aynı yüzeyde temas etmesi de çapraz bulaşma riski yaratır.
Satıcı seçiminde dikkat edilecek noktalar
Sokakta yiyecek alırken birkaç basit gözleme yardımcı olur. Yoğunluğu yüksek, sık müşteri alan tezgâhlar genelde daha taze ürün sunar; bununla birlikte yoğunluk tek başına güvence değildir. Satıcının el temizliği, kesme tahtası ve pişirme ekipmanlarının durumu, yiyeceklerin saklandığı sıcaklık koşulları izlenmeli.
Hazırlama sürecini gözlemek mümkünse, siparişin anında hazırlanması ve yiyeceğin yeterince pişmiş olması tercih edilmeli. Soğuk zincir gerektiren ürünlerde buz veya soğutucu kullanımı olup olmadığı kontrol edilebilir. Sos, ayran gibi açıkta duran süt ürünleri ve deniz ürünleri sıcak havalarda daha hızlı bozulabilir; bu tür ürünlerde ekstra özen gösterilmeli.
Güvenli tüketim için pratik öneriler
Uzmanlar, tatmadan önce yiyeceğin kokusunu ve görünümünü kontrol etmeyi, şüphe durumunda tüketimden kaçınmayı öneriyor. Alerjik geçmişi veya özel diyet gereklilikleri olan kişilerin malzeme ve hazırlama bilgisi sorması tavsiye ediliyor. El yıkama olanakları sınırlıysa paketlenmiş ve kapalı ürünler daha güvenli bir seçenek olabilir.
Ayrıca, tüketim sonrası bulantı, kusma, ishal gibi belirtiler görüldüğünde sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiği hatırlatılıyor. Gıda güvenliği konusunda bilinçli davranmanın; doğru satıcıyı seçmek, gözlem yapmak ve duyulara güvenmekle başladığı vurgulanıyor.