Yurtdışına gitmek isteyen hemşire oranı yüzde 76,3. Türk Hemşireler Derneği’nin 8 bin 274 hemşireyle yaptığı çalışma, ülkenin sağlık sisteminde derinleşen insan gücü krizini ortaya koyuyor. Ekonomik baskılar, artan iş yükü ve değersizlik duygusu… Hepsi birer “çıkış bileti”ne dönüşüyor.
Veriler sessiz bir çığlığı gösteriyor
Türk Hemşireler Derneği (THD) tarafından yürütülen araştırmada, 8.274 hemşirenin yanıtları değerlendirildi. Katılımcıların %76,3’ü “yurtdışında hemşirelik yapmak istediğini” söylerken, %18,7’si bu yönde girişimde bulunduğunu belirtti.
Çalışmaya göre katılımcıların %62,4’ü 30 yaş altı ve %77,4’ü kadın. Bu oranlar, mesleğin geleceğini gençlerin şekillendirdiğini, ancak genç kuşağın ülkede kalma isteğinin zayıfladığını gösteriyor.
Neden böyle? “Çıkış” kararının arka planı

Maaş ve geçim baskısı
Göç nedenleri arasında ekonomik faktörler %55,7 ile ilk sırada. Hemşireler, geçim zorluğunun artık “meslek sevgisini” gölgede bıraktığını söylüyor. Uzun nöbetler ve düşük maaş, genç personelin başka ülkelere yönelmesine yol açıyor.
Mesleki değersizlik ve iş yükü
Katılımcıların %48,9’u, mesleğe yönelik değersizlik hissinden, tükenmişlikten ve kariyer imkânı eksikliğinden yakınıyor. Üniversite mezunu bir hemşire, yıllarca çalışsa da çoğu zaman emeğinin karşılığını göremiyor.
Şiddet ve güvenlik sorunu
%25,8‘lik kesim, işyerinde maruz kalınan psikolojik ya da fiziksel şiddet nedeniyle göç fikrine yaklaşıyor. Güvenli çalışma ortamı arayışı, göç eğiliminin önemli bir bileşeni.
Küresel çekim etkisi
Almanya başta olmak üzere birçok ülkenin hemşire alımı teşvikleri, Türkiye’den çıkışı hızlandırıyor. Yurt dışındaki ücret, sosyal hak ve iş ortamı farkı, meslektaşları harekete geçiriyor.
| Gösterge | Değer | Yorumu |
|---|---|---|
| Katılımcı sayısı | 8 274 hemşire | Türkiye çapında geniş bir örneklem. |
| %30 yaş altı katılımcı oranı | %62,4 | Göç eğiliminde gençlerin ağırlığı; “çıkış” kararı henüz kariyer başında. |
| Kadın katılımcı oranı | %77,4 | Hemşirelik mesleğinin cinsiyet profiliyle örtüşüyor. |
| Yurtdışında çalışmak isteyen oran | %76,3 | Çarpıcı: Her dört hemşireden yaklaşık üçü yurtdışına bakıyor. |
| Yurtdışına gitmek için girişimde bulunan oran | %18,7 | Düşünceden eyleme geçen önemli bir dilim var. |
| Göç nedenleri – ekonomik | %55,7 | Maaş ve geçim sıkıntısı başı çekiyor. |
| Göç nedenleri – mesleğe yönelik sorunlar | %48,9 | Değersizlik hissi, ağır iş yükü gibi faktörler ikinci sırada. |
| Göç nedenleri – şiddet (psikolojik/fiziksel) | %25,8 | Çalışma ortamının güvenliği hâlâ büyük bir sorun. |
| “Kalırım” için değişmesi gereken koşullar – maaş artışı | %61,5 | Maaş iyileştirmesi olmazsa “kalma isteği” zayıf. |
Neden hâlâ çözüm yok?
Araştırma, sorunların uzun süredir bilindiğini ama çözümlerin yüzeysel kaldığını ortaya koyuyor:
-
-
Veri eksikliği: Resmî kurumlar, yıllık hemşire göç sayısını açıklamıyor.
-
Parçalı yetki: sağlık bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve YÖK arasında koordinasyon zayıf.
-
Kısa vadeli politikalar: Geçici zamlar veya dönemsel teşvikler kalıcı etki yaratmıyor.
-
Saygınlık sorunu: “Hemşirelik toplumda gerçekten değer görüyor mu?” sorusu hâlâ yanıtlanmamış durumda.
-
Bütçe öncelikleri: İnsan kaynağı yerine teknoloji ve altyapı yatırımları öne çıkarılıyor.
- İş yükü: Personel yok bahanesiyle az hemşireye çok iş yaptırma geleneği sürdürülüyor.
- Mobbing: Sorunlar şiddetle ve korkutma politikasıyla bastırılmaya çalışıyor.
- Yoğun mesai: Personel azlığı bahanesine sığınanlar, hemşireleri çalışması gerekenden kat ve kat fazlasına zorluyor.
- Liyakat sorunu: Uzman ve profesyonel hemşirelere hak ettiği değerler verilmiyor, hak ettikleri konumlarda çalıştırılmıyorlar.
-
Tehditler kapıda
Nitelikli insan kaybı: Göç eden bir hemşireyle birlikte yılların deneyimi de ülke dışına gidiyor.
Hasta güvenliği riski: Kadro azaldıkça hemşire-hasta oranı bozuluyor, hatalar artıyor.
Ekonomik yük: Eksik kadrolar fazla mesai ve yeniden eğitim masraflarını artırıyor.
Toplum güveni: “Kaçan sağlık çalışanı” algısı, hem hizmet kalitesine hem toplumsal morale zarar veriyor.
“Geri dönülmez” olmadan yapılması gerekenler
-
Ücret ve özlük haklarında köklü reform.
-
İş yükü düzenlemesi ve nöbet sisteminde denge.
-
Mesleğin saygınlığını artıracak ulusal kampanyalar.
-
Göç izleme sistemi kurulması ve verilerin şeffaf paylaşımı.
-
Yurtdışı deneyimi sonrası dönüş teşvikleri.
-
Hemşirelerin karar süreçlerinde aktif temsil hakkı.
- Maddi ve manevi olarak hemşirelerin desteklenmesi
- Liyakata uygun personel hiyerarşisi
Sessiz kriz, hızla büyüyor
Veriler, Türkiye’de hemşirelik mesleğinin artık “sadece özveriyle” yürütülemeyeceğini gösteriyor.
Yurtdışına yönelen binlerce hemşire, sistemin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor.
Soru artık net:
“Bu yok oluşa ne kadar daha sessiz kalacağız?”
