Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, mesaiye başlamak için evinden çıkan ve amirinin talimatı üzerine ambulansa yetişmeye çalışırken trafik kazasında hayatını kaybeden bir sağlık çalışanının ölümünün vazife malullüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti. Karar, yerel mahkemelerin ret hükümlerini bozarak yeni bir emsal niteliği kazandı.
Olayın Geçmişi: Talimat Üzerine Otobüsten İndi, Hayatını Kaybetti
2017 yılında Konya’da meydana gelen olayda acil sağlık hizmetlerinde görevli personel, nöbet yerine gitmek için otobüste seyahat ederken amiri tarafından arandı. Amir, ambulansla sürdürülen hasta nakli nedeniyle nöbetin ambulansta devralınacağını bildirdi. Bunun üzerine sağlık çalışanı otobüsten inip ambulans güzergâhına yönelmek istedi ancak yolun karşısına geçerken bir aracın çarpması sonucu yaşamını yitirdi.
Aile, yakınlarının vazife malulü kabul edilmesi için talepte bulundu ancak kurum, çalışanın olay anında görev yerinde olmadığını belirterek başvuruyu reddetti. İdare mahkemesi, iş mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi de ret kararını onadı.
Yargıtay’ın Değerlendirmesi: “Ambulans İş Yeri Sayılır, Talimatla Hareket Etmiştir”
Dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, sağlık çalışanının amirinin talimatıyla hareket ettiğini, ambulansların 5510 sayılı Kanun kapsamında iş yeri sayıldığını ve olayın hizmetle bağını koparan keyfi bir davranış olarak değerlendirilemeyeceğini vurguladı. Ayrıca daha önce de nöbet değişimlerinin iş yeri dışında yapıldığı örneklerin bulunduğu hatırlatıldı.
Bu gerekçelerle Daire, ölümün vazife malullüğü kapsamında görülmesi gerektiğine hükmederek yerel mahkemenin kararını bozdu.
Kararın Önemi
Yargıtay’ın verdiği bu kararın, benzer şartlarda görev yapan Sağlık çalışanları ile kamu personeli açısından önemli bir emsal oluşturması bekleniyor. Özellikle görevli personelin amir talimatı doğrultusunda hareket ettiği durumlarda yaşanan kazaların değerlendirilmesi açısından yeni bir içtihat niteliği taşıyor.