Sağlığımızı Tehdit Eden Sessiz Tehlike
Son yıllarda çevremize baktığımızda, birçok kişinin şeker, tansiyon, kalp ya da fazla kiloyla mücadele ettiğini görüyoruz. Eskiden yalnızca yaşlılarda duyduğumuz bu hastalıkların artık gençlerde de görülmesi hepimiz için düşündürücü. Kronik hastalıklar sessizce ilerleyen, belirti vermeden hayatımıza giren ama bir noktadan sonra yaşamı derinden etkileyen bir tehlike haline geldi.
Günlük Alışkanlıklarımızın Etkisi
“Ne olacak canım, bir tabak daha tatlı yesem…” ya da “Bugün de yürüyüş yapmasam bir şey olmaz” dediğimiz anların aslında biriktiğini hiç düşündünüz mü? İşte kronik hastalıklar tam da bu küçük ihmal ve alışkanlıkların toplamı ile başlıyor. Hazır yiyeceklerin cazibesi, fast food tüketimi, fazla tuz ve şeker zamanla hem kiloyu artırıyor hem de damarlarımızı, kalbimizi ve organlarımızı yıpratıyor. Bir de hareketsiz yaşam eklenince vücut alarm vermeye başlıyor. Baş ağrıları, yorgunluk, nefes darlığı derken tablo giderek ağırlaşıyor.
Çocuklar ve Gençler de Risk Altında
Ne yazık ki bu sorun yalnızca yetişkinleri ilgilendirmiyor. Artık okul çağındaki çocuklarda bile obezite, hareketsizlik ve düzensiz beslenme dikkat çekiyor. Tablet ya da bilgisayar başında geçirilen uzun saatler, açık havada oyun oynamanın azalması çocuklarımızın geleceğini tehdit ediyor. Küçük yaşta kazanılan bu kötü alışkanlıklar, ileride diyabet ve kalp hastalıklarına davetiye çıkarıyor. Kronik hastalıklar yaş beklemeden, sessizce kapımıza dayanıyor.
Yaşam Kalitesi Düşüyor
Kronik hastalıklar sadece hastane kapılarında geçirilen zamanları artırmıyor; aynı zamanda günlük hayatı da kısıtlıyor. Bir zamanlar rahatlıkla çıkılan merdivenlerin artık nefes nefese kalmadan çıkılamaması, işte ya da okulda sürekli yorgun hissetmek, düzenli ilaç kullanmak zorunda kalmak… Bunlar sadece bedenimizi değil, ruh halimizi de olumsuz etkiliyor. Sağlık bozulduğunda, iş gücünden sosyal yaşama kadar pek çok alan olumsuz etkileniyor.
Çözüm Aslında Bizim Elimizde
Korkutucu gibi görünse de kronik hastalıkların çoğunu önlemek mümkün. Bunun için dev adımlar atmaya gerek yok; küçük ama düzenli alışkanlıklar yeterli. Her gün en az 30 dakika yürüyüş yapmak, sofrada sebze ve meyveye daha çok yer vermek, tuzu ve şekeri azaltmak, sigaradan uzak durmak ve düzenli sağlık kontrollerini aksatmamak sağlığımızı korumanın en etkili yolları. Çocuklarımızı küçük yaşlardan itibaren spora yönlendirmek ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmak da geleceğe yapılacak en büyük yatırım.
Geleceğe Sağlıklı Adım Atalım
Unutmayalım, sağlık hastanelerde başlamıyor. Sağlık; evimizin mutfağında, markette yaptığımız seçimlerde, mahallemizde yürüdüğümüz yolda saklı. Bugün atacağımız küçük adımlar, yarın hastanelere daha az ihtiyaç duymamızı sağlayacak. Sağlık için elimizi taşın altına koymanın zamanı geldi de geçiyor. Çünkü biz ne kadar bilinçli olursak, geleceğimiz o kadar sağlıklı olacak.