Konya’nın Ereğli ilçesindeki Devlet Hastanesi’nde yaşanan iddialar, Türkiye’nin sağlık sisteminde yıllardır kanayan bir yaraya yeniden ışık tuttu: liyakat eksikliği ve torpil. Servislerde yaşanan hemşire krizine karşılık, görevlendirmelerde adaletin değil, ilişkilerin belirleyici olduğu öne sürülüyor.
Sağlık Meslek Sınırları Aşılıyor
Hastanedeki en çarpıcı sorunlardan biri, personel eksikliğinin ehliyetsizce telafi edilmeye çalışılması. Acil tıp teknikerleri, yaşlı bakım teknikerleri ve ebeler, kendi uzmanlık alanları dışında hemşirelik görevlerine zorlanıyor. Bu durum sadece çalışanlar arasında huzursuzluğa değil, sağlık hizmetinin niteliğinde de düşüşe yol açıyor. Hasta nakil biriminde hâlâ hemşirelerin çalıştırılıyor olması da, görev dağılımındaki çelişkiyi gözler önüne seriyor.
Eczanede Hemşire Fazlası, Servislerde Açık
İddialara göre eczanede görevli hemşire sayısı, eczacıları dahi geçmiş durumda. Oysa aynı anda servislerde ciddi hemşire açığı yaşanıyor. Bu görevlendirmelerin nasıl ve kimlerin etkisiyle yapıldığı sorgulanırken, hastane yönetiminin bu çelişkiye neden sessiz kaldığı da yanıt bekliyor.
Hiç Servise Çıkmadan Müdür Yardımcılığı
Kamuoyunun en fazla tepkisini çeken atama ise doğum izninden dönen bir personelin, klinik ya da servis deneyimi olmaksızın doğrudan müdür yardımcısı yapılması. Bu kişinin, eski AKP Ereğli İlçe Başkan Yardımcısı’nın eşi olduğu iddiası, liyakat tartışmasını siyasete taşıyor. “Onca yıl nöbet tutan, emek veren personel varken böyle bir atama kabul edilemez” diyenler, adalet duygusunun zedelendiğini vurguluyor.
Seçici Denetim ve Ayrıcalıklı Çalışanlar
Mesai denetimlerinin de eşitlik ilkesinden uzak yapıldığı ileri sürülüyor. “Torpili olmayan personel resmi şekilde uyarılırken, geç gelen ‘ayrıcalıklı’ çalışanlar görmezden geliniyor” diyen çalışanlar, kurumsal güvenin sarsıldığını belirtiyor. Sabah 10.30’da gelen doktor eşleri ya da mesai saatini kendi belirleyen çalışanlar, adalet duygusunu örseliyor.
Kalite Yönetimi Sadece Evraktan İbaret
Hastanenin kalite biriminde çalışan bazı personelin yeterli donanıma sahip olmadığı iddia ediliyor. Kalite yönetiminin, sağlık hizmetlerinin geliştirilmesini hedeflemesi gerekirken, burada yalnızca evrak güncelleme yapıldığı ve sistemin yüzeysel biçimde işletildiği öne sürülüyor.
Yönetim Kadrolarında Tanıdık İsimler
Görevlendirmelerde parti, sendika veya aile bağlarının ön plana çıktığı iddiaları da gündemde. Çalışanlar arasında en çok konuşulan soruların “Kim kimin eşi? Hangi partiden? Hangi sendikadan?” olması, hastane içi güveni ve motivasyonu zedeliyor.
Adil İş Bölümü Yerine Aşırı Yük
Tüm bu sorunlar, sağlık çalışanlarının omuzlarındaki yükü artırıyor. 10 kişilik bir işin 5-6 kişiye kaldığı birçok birimde, bakım kalitesi düşüyor, hasta memnuniyeti azalıyor. Ereğli halkı da bu plansızlığın doğrudan mağduru haline geliyor.
Sessizlik, Liyakatsizliğe Ortaklık Ediyor
Neredeyse her birimde liyakat dışı atamaların yapıldığı hastanede, iddialara göre yetkililer bu tablo karşısında sessizliğe bürünmüş durumda. Denetimlerin yetersizliği ise sistemi daha da derinleştiriyor. Sistemi bozanlar kadar, buna göz yumanlar da sorumludur.