İstanbul’da çocuklara ketamin vererek ailelere cinsel istismar tuzağı kuran doktor Süleyman Salih Zoroğlu, 25 yıl 8 ay hapse mahkum edildi.
İstanbul’da Psikiyatriste Şok Hapis Cezası
İstanbul’da faaliyet gösteren bir psikiyatri kliniğinde, hayvanlarda kullanılan ilaçlar ile çocuklara müdahale ederek ailelere cinsel istismar tuzağı kurmakla suçlanan doktor Süleyman Salih Zoroğlu, yargılandığı davada mahkeme tarafından 25 yıl 8 ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı. Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Zoroğlu’nun çocuklara ketamin adı verilen bir maddeyi uygulayarak onların ruhsal ve fiziksel sağlıklarını tehlikeye attığı, ardından aileleri manipüle ederek maddi çıkar elde etmeye çalıştığı ortaya çıktı. Sanık, duruşmada kendisini savunurken, “Ben uyuşturucu satıcısı değilim, doktorum” dese de mahkeme bu savunmayı dikkate almadı. Davada, Zoroğlu’ya yardım ettiği iddia edilen 5 diğer sanıktan 4’ü beraat ederken, bir sanık da cezalandırıldı. Sağlık camiasını sarsan bu olay, meslek etiği ve hasta güvenliği konularını bir kez daha gündeme taşıdı.
Ketaminle Çocukları Hedef Aldı
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, yaşları 7 ile 18 arasında değişen 21 mağdur çocuğun ve 20 müşteki ailenin beyanlarını içeriyor. İddianameye göre, Süleyman Salih Zoroğlu, çocuklara klinikte ketamin maddesi vererek Çoklu Kişilik Bozukluğu (ÇKB) ve Disosiyatif Kimlik Bozukluğu (DKB) teşhisi koydu. Ancak çocuklar, kliniğe cinsel istismar şüphesi ya da travmasıyla değil, tamamen farklı şikayetlerle başvurmuştu. Zoroğlu’nun seanslar sırasında çocuklara cinsel içerikli sorular yönelttiği, onları ailelerinden koparmaya çalıştığı ve aileleri şantaj yoluyla maddi taleplerle tehdit ettiği belirlendi. Sanık, ketaminin bağımlılık yapmadığını ve depresyona faydalı olduğunu iddia ederek, “Ketamin alındığı zaman çok iyi hissettiren keyif verici bir ilaç da değildir” şeklinde savunma yaptı. Ancak Adli Tıp Kurumu raporları, Zoroğlu’nun klinik ve ev adreslerinde ketamin ve ketamin bulaşıklı materyallerin bulunduğunu doğruladı.
Ailelere Şantaj ve Tehdit İddiaları
İddianamede, Zoroğlu’nun mağdur çocuklara yönelik manipülasyonlarının detayları çarpıcı bir şekilde yer alıyor. Sanık, çocuklara ailelerinin çeşitli üyelerini cinsel istismarla suçlamaları için baskı yaptı ve bu suçlamaları kullanarak ailelerden maddi kazanç elde etmeye çalıştı. Çocukları ailelerinden ayırarak kendi kontrolünde bir eve yerleştirmeyi ya da yurt dışına göndermeyi planladığı öne sürüldü. Daha da korkutucu bir iddia ise Zoroğlu’nun bazı çocuklara, ebeveynlerini zehirleyici maddelerle öldürme tavsiyesinde bulunduğu yönünde. Sanık, bu maddelerin otopside tespit edilemeyeceğini söyleyerek çocukların suç işleme kararlılığını artırmaya çalıştı. İddianameye göre, Zoroğlu’nun yurt dışındaki bağlantı noktasının firari FETÖ şüphelisi ablası olduğu da sanık tarafından ikrar edildi. Bu durum, davanın boyutlarını daha da karmaşık hale getirdi.
Meslek Etiğine Aykırı Uygulamalar
Mahkeme, Zoroğlu’nun uygulamalarının yalnızca yasal değil, aynı zamanda mesleki ve etik ilkelere de aykırı olduğuna hükmetti. İddianamede, sanığın çocuklara yönelttiği kapalı uçlu soruların, hasta mahremiyetini ihlal eden davranışlarının ve ebeveynlere yönelik düşmanca ifadelerinin duygusal istismar kapsamında değerlendirildiği vurgulandı. Çocukların çoğu, kliniğe gittiklerinde istismara uğramadıklarını ve müracaat sebeplerinin bu olmadığını Zoroğlu’na anlatmaya çalışsa da sanık, ensesti “Allah’ın verdiği özel yeteneklerle, bir önsezi sayesinde, manevi bir gözle bakarak hemen anladığını” iddia etti. Bu savunmalar, mahkeme tarafından inandırıcı bulunmadı ve sanığın manipülatif yaklaşımı cezalandırıldı.
Davada Neler Yaşandı?
Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Süleyman Salih Zoroğlu hazır bulundu. Bir kısım tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve müştekiler de duruşmaya katıldı. Zoroğlu’nun savunmasının ardından mahkeme, sanığı 25 yıl 8 ay 22 gün hapis cezasına çarptırdı. İddianamede, Zoroğlu’nun 21 kez “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama”, 21 kez “eziyet”, 4 kez “iftira”, 2 kez “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, 2 kez “şantaj”, 2 kez “uyuşturucu madde kullanımını özendirme”, 1 kez “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme” ve 1 kez “özel hayatın gizliliğini ihlal etme” suçlarından toplam 96 yıldan 972 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti. Ancak mahkeme, suçların niteliği ve deliller ışığında 25 yıl 8 ay 22 gün hapis cezasına hükmetti.
