Artvin’de kalp krizi geçiren 45 yaşındaki Yunus Çoruh, ölümle yaşam arasında geçen kritik saatlerin ardından, sağlık bakanlığı‘na ait ambulans uçakla Ankara Bilkent Şehir Hastanesi‘ne sevk edilerek hayata döndü.
Kalbi Durdu, Şok Tedavisiyle Hayata Döndürüldü
Evinde fenalaşan ve kalp krizi geçirdiği anlaşılan Yunus Çoruh, Artvin devlet hastanesi‘ne kaldırıldı. Acil serviste yapılan müdahalede kalbi duran Çoruh, şok tedavisiyle yeniden hayata döndürüldü.
Ancak ritim bozukluğu nedeniyle durumu giderek kötüleşen hasta, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı günü Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda ambulans uçakla Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’ne sevk edildi.
“Gözümü Ankara’da Açtım”
Entübe edilen ve solunum cihazına bağlanan Çoruh, bilincini Ankara’da kazandı. Yaşadığı mucizeyi şu sözlerle anlattı:
“Kalp krizi geçirmişim, hatta kalbim durmuş. Acilde şok tedavisiyle hayata döndürmüşler. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Gözümü Ankara’da açtım, koridordaydım. Ambulans uçakla getirmişler. Allah herkesten razı olsun, devlete zeval vermesin. Öldürmeyen Allah öldürmüyor, yaşayacak günümüz varmış.”
5 Saatlik Zorlu Operasyon
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Aritmi Kliniği İdari Sorumlusu Prof. Dr. Serkan Topaloğlu, hastanın nakil ve tedavi sürecine ilişkin bilgi verdi:
“Hasta ölümcül bir ritim bozukluğu ile başvurmuş. Artvin’deki hekim arkadaşlarımız şok tedavisi uygulamış, ardından anjiyo yapılmış. Ancak ritim bozukluğu devam etmiş. 29 Ekim’de bizimle iletişime geçtiler. Nakil sürecini 112 Komuta Merkezi çok başarılı şekilde organize etti. Böyle yüksek riskli bir hastanın taşınması özel ekip ve deneyim gerektirir. Tüm süreç kusursuz yürütüldü.”
Topaloğlu, Ankara’ya getirilen hastaya 5 saat süren bir operasyonla ritim bozukluğu odaklarının yakıldığını ve aynı gün solunum cihazından ayrıldığını belirterek,
“Hasta uyandığında neredeyse inanamadı, ‘Artvin’den buraya nasıl geldim?’ diye sordu. Şu anda durumu çok iyi, birkaç gün içinde taburcu edeceğiz.” dedi.
Sağlık Bakanlığı’ndan Örnek Bir Koordinasyon
Sağlık Bakanlığı’na bağlı 112 Komuta Merkezi’nin, yüksek riskli nakil sürecini başarıyla yönetmesi, Türkiye’de acil sağlık hizmetlerinin ulaştığı noktayı bir kez daha gösterdi.