Av. Ece Ertuğ Özkara avatarı
Av. Ece Ertuğ Özkara
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Köşe Yazıları
  4. Hemşire ve Ebeler Görev Tanımı Dışında İşlere Zorlanırsa: Mevzuat, Uygulama Çelişkileri ve Hukuki Çözüm Yolları

Hemşire ve Ebeler Görev Tanımı Dışında İşlere Zorlanırsa: Mevzuat, Uygulama Çelişkileri ve Hukuki Çözüm Yolları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sağlık hizmetleri, çok disiplinli bir ekip çalışması gerektiren ve görev tanımlarının net bir biçimde belirlenmesini zorunlu kılan hayati bir alandır. Her meslek grubunun yetki ve sorumlulukları mevzuatla açıkça düzenlenmiş olsa da, uygulamada bu sınırların ihlal edildiği ve hemşire ile ebelerin görev tanımı dışında işlere yönlendirildiği sıkça görülmektedir. Özellikle personel yetersizliği, iş yükünün artması ve dijital sistemlerin kullanımında yaşanan görev karmaşası, sağlık çalışanlarını hukuki, etik ve mesleki açıdan ciddi risklerle karşı karşıya bırakmaktadır.

Hemşire ve ebelerin, yasal yetki alanlarının dışında bırakıldıkları işlemleri yerine getirmeye zorlanmaları, bireysel iş yükünün artmasından öteye geçerek sağlık hizmetlerinin kalitesi ve güvenilirliği üzerinde doğrudan etkiler doğurmaktadır. Konsültasyon istemlerinin sisteme girilmesi, laboratuvar tetkiklerinin kaydedilmesi, aydınlatılmış onam sürecinin hemşirelere devredilmesi veya ebelerin hemşirelik görevlerini üstlenmeleri gibi uygulamalar, sahadaki somut çelişkilerin örnekleri arasında yer almaktadır. Bu tür görev ihlalleri, yalnızca mesleki kimliği zedelemekle kalmamakta; aynı zamanda hasta güvenliği açısından da önemli riskler doğurmaktadır.

Bu makalede, hemşire ve ebelerin görev tanımları dışında çalıştırılmalarının mevzuattaki karşılığı ile uygulamadaki yansımaları incelenecektir. Ayrıca, söz konusu uygulamaların doğurduğu etik ve hukuki sorunlar tartışılacak; konu, Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından verilmiş bir karar üzerinden somutlaştırılacaktır.

1.GÖREV TANIMI DIŞINDA ÇALIŞTIRILAN HEMŞİRELER

1.2.Hemşirelik Yönetmeliği 6. Madde: Hemşirelerin Görev, Yetki ve Sorumlulukları

Hemşirelik Yönetmeliği’nin hemşirelerin görev, yetki ve sorumluluklarını düzenleyen 6 ncı maddesinde, hemşirelerin; her ortamda bireyin, ailenin ve toplumun hemşirelik girişimleri ile karşılanabilecek sağlıkla ilgili ihtiyaçlarını belirleyip hemşirelik tanılama süreci kapsamında belirlenen ihtiyaçlar çerçevesinde hemşirelik bakımını kanıta dayalı olarak planlayıp uygulayıp değerlendirip denetleyeceği, verilen hemşirelik bakımının kalitesini ve sonuçlarını değerlendirip hizmet sunumunda bu sonuçlardan yararlanarak gerekli iyileştirmeleri yapıp sonuçları ilgili birime ileteceği, tıbbî tanı ve tedavi planının uygulanmasında; hekim tarafından, acil durumlar dışında yazılı olarak verilen tedavileri uygulayacağı, hastada beklenmeyen veya ani gelişen durumlar ile acil uygulanması gereken tanı ve tedavi planlarında müdavi hekimin şifahi tıbbi istemini kabul edeceği, bu süreçte hasta ve çalışan güvenliği açısından gerekli tedbirleri alacağı, hastaya lüzumu halinde uygulanmak üzere hekim tarafından reçete edilen tıbbî talepleri bilimsel esaslara göre belirlenen sağlık bakım, tanı ve tedavi protokolleri doğrultusunda yerine getireceği, tıbbi tanı ve tedavi işlemlerinin hizmetten faydalanana zarar vereceğini öngördüğü durumlarda, müdavi hekim ile durumu görüşüp hekim işlemin uygulanmasında ısrar ederse durumu kayıt altına alarak hekimin yazılı talebi üzerine söz konusu işlemi uygulayacağı, tıbbî tanı ve tedavi girişimlerinin hasta üzerindeki etkilerini izleyip istenmeyen durumların oluşması halinde gerekli kayıtları tutarak hekime bildirip gerekli önlemleri alacağı, görevi teslim alacak hemşire gelmeden ve gerekli bilgiyi hasta başında sözlü ve yazılı olarak teslim etmeden ve doğal afet, toplu kazalar gibi olağanüstü durumlarda ise hemşireye olan ihtiyaç ortadan kalkmadan kurumdan ayrılamayacağı, hemşirelikle ilgili eğitim, danışmanlık, araştırma faaliyetlerini yürüteceği, mesleği ile ilgili bilimsel etkinliklere katılacağı, toplumun, öğrenci hemşirelerin, sağlık çalışanlarının ve adaylarının eğitimine destek verip katkıda bulunacağı, sağlık hizmetlerinin verildiği tüm alanlarda etkin bir şekilde görev alıp oluşturulan sağlık politikalarının yürütülmesinde, mevzuat çerçevesinde karar mekanizmalarına katılacağı, hizmet sunumunda, hizmetten faydalananların bireysel farklılıklarını kabul ederek, insan onurunu, mahremiyetini ve kültürel değerlerini azami ölçüde göz önünde bulunduracağı, tüm uygulamalarını kayıt altına alacağı düzenlemelerine yer verilmiştir.

1.2.1.Hemşirelik Yönetmeliği Ek-3: İşlem Yetki ve Sorumluluk Dağılımı

Hemşirelik Yönetmeliği’nin Ek-3 bölümünde, hemşirelik uygulamalarının yürütülmesi sırasında hangi işlemlerin hemşire kararı ile, hangilerinin hekim kararı ile veya hekim ile birlikte yapılacağı açıkça düzenlenmiştir. Bu tablo, sağlık hizmetlerinde yetki sınırlarını belirlemek, hasta güvenliğini sağlamak ve mesleki sorumlulukların netleşmesini temin etmek amacıyla hazırlanmıştır. Ek-3 tablosu, hemşirelerin mesleki yetki sınırlarını belirlemek ve hekim-hemşire sorumluluk paylaşımını netleştirmek açısından kritik bir rehberdir. Hemşire meslektaşlarımın sahada karşılaştığı görev tanımına ilişkin uyuşmazlıklarda bu tabloya bakmaları ve hekimlere sınır çizmeleri büyük önem taşımaktadır.

1.3.Hemşirelerin Görev Tanımı Dışında Yönlendirildikleri İşlemler: Mevzuat ve Uygulama Çelişkileri

Sağlık hizmetlerinde görev tanımlarının net bir biçimde belirlenmiş olmasına rağmen, uygulamada bu tanımların ihlal edildiği pek çok örnekle karşılaşılmaktadır. Özellikle hemşirelerin, kendi görev alanları dışında kalan iş ve işlemlere yönlendirilmeleri, hem mesleki kimliğin zedelenmesine hem de hasta güvenliğinin riske atılmasına yol açmaktadır.

1.3.1. Hekime Ait İşlemler

Uygulamada hemşirelerin, doktorların görev tanımları içerisinde yer alan bazı işlemleri yapmaya zorlandıkları görülmektedir. Konsültasyon istemlerinin yapılması, laboratuvar tetkiklerinin (kan, MR, röntgen, tomografi vb.) girilmesi ve hekimin order’larının sisteme kaydedilmesi bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Oysa bu işlemler mevzuat gereği hekimlerin sorumluluğu altındadır. Hemşireler tarafından yerine getirilmesi halinde sorumluluk zinciri bozulmakta, olası bir tıbbi hata durumunda ise hukuki açıdan belirsizlikler ortaya çıkmaktadır.

1.3.2. Aydınlatılmış Onam Süreci

Cerrahi girişimler öncesinde hastaya yapılacak işlemlerin açıklanması ve aydınlatılmış onamın alınması, tıp etiği ve hukuk açısından doğrudan hekimin yükümlülüğüdür. Ancak uygulamada bu sorumluluğun hemşirelere devredildiği; hem bilgilendirmenin hem de imzanın hemşireler tarafından alındığı gözlenmektedir. Bu durum, yalnızca hukuka aykırı olmakla kalmamakta, aynı zamanda geçersiz onam formları nedeniyle ciddi tazminat ve ceza sorumluluklarına da yol açabilmektedir.

1.3.3. Hekimin İmzasının Taklit Edilmesi

Sahada özellikle “eski nesil” hemşireler arasında, hekimin talebi üzerine hekime ait belgelerin  hekimin imzasının taklit edilerek imzalanması gibi uygulamalarla karşılaşılmaktadır.Bu tür davranışlar yalnızca meslek etiği açısından değil, aynı zamanda resmî belgede sahtecilik (TCK m.204) kapsamında suç teşkil etmektedir.

1.3.4. Tıbbi Girişimler

Hemşirelerin zaman zaman hekim sorumluluğunda olan bazı girişimsel işlemleri (örneğin sütür atma) yapmak zorunda bırakıldıkları bilinmektedir. Bu tür işlemler hem hemşirelerin mesleki yetki alanı dışında kalmakta hem de olası komplikasyonlarda ciddi hukuki sorunlar doğurmaktadır.

1.3.5. Sekretere ait işlemlerin Hemşireye Devredilmesi

Sağlık sisteminde personel yetersizliği nedeniyle sekreterya işlerinin de hemşirelere yüklendiği sık rastlanan bir durumdur. Hasta kayıtlarının tutulması, yazışmaların yapılması ve dosya işlemlerinin yürütülmesi gibi işler, hemşirelik hizmetlerinin niteliğini azaltmakta ve mesleki rol karmaşasına yol açmaktadır.

1.4.Hemşirelikte Görev Sınırlarının İhlali: Etik, Hukuki ve Mesleki Boyutlar

Hemşirelerin görev tanımları dışında işlere yönlendirilmesi, yalnızca bireysel iş yükünü artıran bir durum değil; aynı zamanda hasta güvenliği, mesleki etik ve hukuki sorumluluk açısından da önemli bir sorun teşkil etmektedir. Görev tanımlarına uyulmaması, sağlık çalışanlarında mesleki tükenmişliği artırmakta, yetkisiz ve usulsüz işlemler nedeniyle sağlık hizmetinin niteliğini zayıflatmakta ve hemşireleri hukuki ve cezai risklerle karşı karşıya bırakmaktadır. Bu nedenle hemşirelerin görev tanımlarına uygun biçimde çalıştırılmalarını güvence altına almak, hem mesleki kimliğin korunması hem de sağlık hizmetlerinin kalitesinin sürdürülebilmesi açısından zorunludur.

2.GÖREV TANIMI DIŞINDA ÇALIŞTIRILAN DİĞER BİR MESLEK GRUBU EBELER

2.1.Ebelik Yönetmeliği 6, 7, 8 ve 9. Maddeler: Ebelerin Görev, Yetki ve Sorumlulukları

Yönetmelikte ebelerin görev, yetki ve sorumlulukları açık bir şekilde düzenlenmiştir. Bu maddelere göre ebeler, gebelik öncesi ve gebelik döneminde anne ve aileye eğitim ve danışmanlık sağlamak, gebelik izlemi yapmak, riskli durumları tespit ederek hekime yönlendirmek veya sevk sürecini başlatmakla yükümlüdür. Normal doğum izlemi ve doğum yaptırma sürecinde ebeler, fizyolojik ve sorunsuz doğumları kendi sorumlulukları çerçevesinde yönetir; doğum sırasında maternal veya fetal komplikasyonlar gelişirse hekime derhal bilgi verir veya gerekli müdahaleleri hekimin gözetiminde gerçekleştirir. Doğum sonrası dönemde anne ve yenidoğanın sağlık durumunu izler, bakım uygular ve riskleri yönetir; yenidoğanın bakımını planlar ve komplikasyonlarda sevk sağlar. Ayrıca ebeler, yenidoğan ve çocuk sağlığı ile üreme sağlığı alanlarında tarama, izlem, eğitim ve danışmanlık hizmetlerinde aktif rol alır. Tüm bu görevler, ebelerin mesleki sorumluluk ve yetkileri çerçevesinde, kanıt temelli uygulamalar ve mevzuat kuralları doğrultusunda yürütülür.

2.2.Ebelerin Görev Tanımı Dışında Çalıştırılması

Uygulamada, sağlık kurumlarının personel yetersizliği ve iş yükü gerekçesiyle ebeler sıklıkla görev tanımları dışında işlere yönlendirilmektedir.

 

2.2.1. Hemşirelik Görevlerini Üstlenmeye Zorlanmaları

Ebeler, birçok hastanede hemşire sayısının yetersiz olması nedeniyle doğrudan hemşire olarak çalıştırılmaktadır. Bu durum, ebe eğitiminde yer almayan, hemşirelik mesleğine özgü bakım ve tedavi hizmetlerinin ebe tarafından yürütülmesi sonucunu doğurmaktadır

Sahada bazı ebelerin, kendi tercihleri doğrultusunda hemşirelik hizmet alanlarında görev yaptıkları gözlemlenmektedir. Ancak bu durum, ebelerin mesleki eğitimleri ve görev tanımlarının sınırları dikkate alındığında, zaten yüksek risk barındıran sağlık hizmeti sunumu içerisinde hukuki sorumluluklarını daha da artırmaktadır. Özellikle bir malpraktis vakasının ortaya çıkması halinde, ebe mesleğinin tanımı dışında gerçekleştirilen bu uygulamalar, ilgili kişiye yükletilecek kusur oranının yükselmesine sebep olabilmektedir.

Buna karşılık, idare tarafından ebelerin hemşirelik alanlarında görevlendirilmesi halinde, ebe mutlaka bu hususa ilişkin yazılı bir görevlendirme belgesi talep etmelidir. Ayrıca, bu tür alanlarda görev almak istemediğini idareye yazılı olarak bildirmesi, mesleki sınırların korunması ve olası malpraktis davalarında sorumluluğun belirlenmesinde lehine delil oluşturacaktır. Bu yaklaşım, ebelerin hukuki açıdan korunmaları bakımından büyük önem taşımaktadır.

2.2.2.Doktor Gözetimi Olmaksızın Doğum

Sahada karşılaşılan önemli bir sorun da ebelerin doktor gözetimi olmaksızın tek başına doğum yaptırılmak zorunda bırakılmasıdır. Bu uygulama hem mesleki yetki aşımı hem de hasta güvenliği açısından ciddi riskler taşımaktadır.

Ebelik mevzuatına göre normal doğumu yönetme yetkisi vardır, fakat kritik komplikasyonların yönetimi, müdahale ve karar verme doktor sorumluluğundadır. Eğer ebe, kendi yetki sınırlarını aşarak riskli müdahaleyi tek başına yürütürse, sorumluluk doğrudan ebeye de geçebilir.

2.2.2.1.Doktor Gözetimi Olmaksızın Doğum Gerçekleşirse Uygulamada Olası Sonuçlar Ne Olur?

Hasta/ailesi malpraktis sebebiyle maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Ebe, görev tanımı dışında hareket ettiği gerekçesiyle disiplin soruşturması ile karşılaşabilir.

Uygulamada kimi zaman hekim bulunmaksızın doğumun gerçekleştiği vakalara rastlanabilmektedir. Bu durum, hem ebe açısından hem de sağlık hizmeti sunumunun bütünlüğü bakımından ciddi hukuki ve etik sorunlara yol açabilmektedir. Örneğin; bir vakada, hastanede hekim bulunmadığı sırada gebenin doğum eylemi başlamış, görevli ebe durumu hekime bildirmiş ve doğumun riskli seyrettiğini özellikle vurgulamıştır. Ancak hekim, doğuma yetişemeyeceğini ifade ederek ebenin doğumu tek başına gerçekleştirmesini talep etmiştir. Bunun üzerine ebe doğumu tek başına gerçekleştirmiş, doğum sonrası bebekte malpraktis meydana gelmiştir. Durumu sonradan öğrenen hekim ise, daha önce ebeye bu yönde sözlü talimat vermiş olmasına rağmen, doğumun kendi bilgisi dışında gerçekleştirildiğini ileri sürerek ebe hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur. Bu olay sonucunda ebe, hem malpraktis iddiasına konu olmuş hem de hekimin başvurusu üzerine açılan ceza soruşturması ile karşı karşıya kalmıştır.Bu örnekten de görüleceği üzere, hekim talimatı olmaksızın veya yalnızca sözlü talimata dayanarak gerçekleştirilen doğum, ebenin ciddi hukuki riskler üstlenmesine yol açmaktadır. Böyle bir durumda ebenin, hekimin müdahaleyi kendisine bırakmasına ilişkin talimatını mutlaka yazılı olarak alması (örneğin resmi yazışma, elektronik posta veya en azından WhatsApp üzerinden kayıt altına alınmış bir mesaj aracılığıyla) gereklidir. Yazılı talimat bulunmadığı sürece, ebe doğumu tek başına gerçekleştirmemelidir. Aksi halde ebe, hem hasta/ailesi tarafından açılabilecek maddi ve manevi tazminat davalarıyla hem de talimatı veren hekim tarafından başlatılabilecek disiplin ve ceza süreçleriyle karşı karşıya kalabilmektedir.

2.2.3. Sekretere ait işlemlerin Ebeye Devredilmesi

Ebelerin sıklıkla karşılaştığı bir diğer sorun da sekreterya hizmetlerinin üzerlerine bırakılmasıdır.

2.3.Ebelerin Görev Tanımı Dışında Çalıştırılması Halinde Hukuki ve Etik Riskler

Ebelerin görev tanımı dışında çalıştırılması, mevzuata aykırı, mesleki kimliği zedeleyen ve hukuki riskler barındıran bir uygulamadır. Özellikle doktor gözetimi olmadan tek başına doğum yaptırılmak zorunda bırakılmaları, hasta güvenliği ve mesleki sorumluluk açısından ciddi bir risk oluşturur. Sağlık kurumlarında her meslek grubunun kendi görev ve yetkileri çerçevesinde çalıştırılması, hem çalışan hakları hem de hasta güvenliği açısından zorunludur.

3.HEMŞİRE VE EBELER GÖREV TANIMI DIŞINDAKİ İŞLERE ZORLANIRSA HUKUKİ OLARAK NASIL BİR YOL İZLEMELİ?

Hemşire veya ebeler, görev tanımı dışında bir iş yapmakla karşılaştıklarında, öncelikle bu isteğin yazılı olarak kendilerine iletilmesini talep etmelidir. Bu adım, hem işlemin kayıt altına alınmasını sağlar hem de olası hukuki süreçlerde delil niteliği taşır. Talebin yerine getirilmemesi durumunda, söz konusu durumu kurum yönetimine yazılı olarak bildirmek gerekmektedir. Uygulamada, çoğu zaman hemşire veya ebelerin görev yeri değiştirilerek baskı (mobbing) uygulanabilmektedir. Böyle bir durumda, görevlendirme işleminin de yazılı olarak iletilmesi talep edilmeli ve benzer şekilde, görev tanımı dışı iş talepleri yeniden gerçekleşirse aynı sürecin tekrarlanması sağlanmalıdır.

Bu tür uygulamalar, mobbing davası ve diğer hukuki süreçlerde ispat niteliği taşıyan belge ve tanıklıklarla desteklenmelidir. Mobbing, Türk Borçlar Kanunu, İş Kanunu ve Yargıtay içtihatları çerçevesinde, süreklilik, sistematiklik ve kötü niyet kriterleri dikkate alınarak değerlendirilir. Dolayısıyla süreçte beraber çalıştığı meslektaşların mahkeme huzurunda tanıklığı kritik öneme sahiptir.

4.KONUYA İLİŞKİN VERİLEN KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU KARARI

Hemşirenin Görev Tanımı Dışında Çalıştırılması İddiasına İlişkin Kamu Denetçiliği Kurumu Kararı (Sayı : 2024/11907-S.24.18100, Başvuru No : 2024/7676,Karar Tarihi : 01/11/2024)

Başvuran özetle; Kayseri Şehir Hastanesi Başhekimliğinde HBYS üzerinden konsültasyon, MR, röntgen ve tomografi istemlerine yönelik işlemlerin yetkileri dahilinde olmamasına rağmen HBYS uygulamasında hemşire yetkisine açılarak hemşireler tarafından yapılmasının istenildiğini, hemşirelerin görev, yetki ve sorumluluk alanı dışındaki bu işlemlerin yapılmasının hasta güvenliğine ve ilgili mevzuatına aykırı olduğunu belirterek, söz konusu yetki tanımlamalarının hemşire yetkisinden kaldırılması ve görevleri arasında sayılmayan söz konusu işlemlerin hemşirelere yaptırılmaması talep etmiştir.

Karar: …….başvuranın talebinin reddine…..Ancak sağlık tesislerinde her geçen gün iş yoğunluğunun artmasıyla birlikte ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar kapsamında, çalışma düzeni içerisinde bazı meslek gruplarına aşırı iş yükü yüklenmesi; sağlık hizmeti gibi önemli ve hayati bir hizmette olası sorunlara yol açabileceğinden iş yükü dağılımının, hastaların kişisel verilerinin güvenliği açısından da değerlendirilerek ve oluşan yeni ihtiyaçlar göz önüne alınarak dengeli bir şekilde yapılması ve çalışanların çalışma düzeni içerisinde iş barışının bozulmamasının gözetilmesi için gerekli iş ve işlemlerin mevzuattaki belirlilik de sağlanarak ivedilikle yapılması hususunda SAĞLIK BAKANLIĞINA VE KAYSERİ ŞEHİR HASTANESİ BAŞHEKİMLİĞİNE TAVSİYEDE BULUNULMASINA…….

4.1.Verilen Ombudsman Kararının Etkisi Nedir?

Ombudsman kurumları, bireylerden gelen şikâyetleri inceleyen, idari uygulamaları denetleyen ve tespit ettikleri sorunlara ilişkin çözüm önerileri geliştiren bağımsız denetim mekanizmalarıdır. Bu kurumların temel fonksiyonu, idare ile birey arasındaki uyuşmazlıklarda hukuki bağlayıcılığı olmayan ancak idare üzerinde etik ve siyasi baskı yaratabilen tavsiye kararları üretmektir. Nitekim ombudsmanlar, kamuoyu oluşturma ve idareyi ikna etme yoluyla etkili olmaya çalışmakta, ancak zorlayıcı nitelikte karar alma, idari işlemleri iptal etme veya idareye doğrudan talimat verme yetkisine sahip bulunmamaktadır. Bununla birlikte, ombudsman kararlarının uygulanmaması durumunda herhangi bir idari yaptırım ya da cezai sorumluluk öngörülmemektedir.

Kuruma yapılan başvurular ve bu başvurular sonucunda verilen kararlar, davacılar açısından yargı mercilerine taşınabilecek niteliktedir. Her ne kadar kararlar bağlayıcı olmasa da, idari yargı süreçlerinde başvurucular için destekleyici bir delil işlevi görebilmektedir. Bu durum, ombudsman kurumlarının doğrudan bağlayıcı yetkilerden yoksun olmakla birlikte, idare ve birey arasındaki dengeyi güçlendiren tamamlayıcı bir denetim rolü üstlendiklerini ortaya koymaktadır.

SON

Sevgili meslektaşlarım, görev tanımımızın dışında işlere yönlendirilmek yalnızca iş yükümüzü artırmaz; aynı zamanda hasta güvenliğini riske atar ve bizleri ciddi hukuki sorumluluklarla karşı karşıya bırakır. Bu nedenle, hangi işlemlerin bize ait olup olmadığını mevzuat çerçevesinde iyi bilmek, sınırlarımızı korumak ve gerektiğinde haklarımızı yazılı olarak talep etmek zorundayız. Unutmayalım ki mesleki kimliğimizi korumak, hem kendimiz hem de hizmet sunduğumuz hastalar için en büyük sorumluluğumuzdur.

KAYNAKÇA

Hemşire ve Ebeler Görev Tanımı Dışında İşlere Zorlanırsa: Mevzuat, Uygulama Çelişkileri ve Hukuki Çözüm Yolları
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sağlık Haberi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Su anda sizinle birlikte
8 kişi
daha sitede
Google Analytics gerçek zamanlı verisidir