Hülya Ölçücüoğlu avatarı
Hülya Ölçücüoğlu

Ahlak ve İş

featured
75

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ahlak, insanın kişiliği ve huyu ile uyumlu davranışları sergilediği, olumlu ve olumsuz hareketlerin bütününü ifade eder. İnsan, yaratılış gereği niteliksel olarak birbirinden nasıl farklı ise, içinde bulunduğu niyetin nitelikleri de birbirinden farklılıklar gösterir. Adil ve merhametli olmak, insanın ahlakıyla kazandığı erdemlerdir.

Ahlak, insanın toprağında köklenen bir filizdir. Bu filizin dallanırken oluşan yaprakları vardır. Bunlardan bazıları etik, toplumsal olgular ve moral kavramlarıdır. Moral, ahlaki yaşantıyı ifade eder. Etik ise, farklılıklar içindeki bu yaşamları belirli çizgilerde bütünleştirir ve toplumsal olgularla bağlar.

Ahlak, sonuçları açısından da birçok amaca hizmet eder: Faydacılık, Kantçılık, Hedonizm, Eudaimonizm, Çilecilik gibi yaklaşımlar bunlara örnektir. Evren açısından, insani, dini ve toplumsal temellerin yanı sıra mutlu olma, duygusal hissiyat, aklını kullanma ve bakış biçimi gibi özellikler, ahlakı etikle birleştirir.

Bu ahlak anlayışının etiğe büründüğü uygulama kavramlarından biri, iş etiği ve meslek etiğidir.

Birçok etkenin sebep olduğu değişim, maalesef bu anlamda da hayatımızı zorlaştırmaya başladı. Ahlaki olarak ortaya koyduğumuz değerlerimiz, iş etiğini bozmaya yönelik negatif anlamda değişti. Kendi aramızda birbirimize iş yükü bindirmeye ve bencil olmaya başladık. Bananecilik hayatımızda boy göstermeye başladı. İş barışımız bozuldu.

Yöneticilerimizin, patronlarımızın üzerimize kurduğu gizli ya da aleni mobbingler neticesinde, kendimizi bulduğumuz kafesi parçalayamadıkça, biz olma ruhunu kaybettik. Temel duygumuzu yok ettik. Birbirimizin arkasından iş çevirmeye başladık. Hareket alanını, hakaret alanına çevirdik.

İnsani boyutta yapmamız gereken şeyleri bile vicdanımızın gerisine bıraktık. Merhametimizi küçülte küçülte taş duvarlar ördük ve sonunda insan olmayı unuttuk. Somut olana soyut olanı harcadık. Madde, duygumuzun önüne geçti. Birlikte uyguladığımız iş hareketinde, arkamızı kollar olduk.

Her noktada, “seçimimiz” dediğimiz her şeyi aslında “olması gerekene” evirdik. Yani artık seçimimiz değiller; mecburiyetlerimiz oldular.

Eskiden toplumsal olgularımız vardı; yardımlaşma gibi… Kendimizle kalır olduk. Bugün birlikte çalışıp, yarın birbirimizi kötüler olduk. Biz ne ara böyle olduk?

Bir an önce eski duygumuzu sahiplenip, birlik olma zamanına sarılmamız gerek. İş etiğini, iş ahlakını giyinip özümüze dönmeye ve el ele bir şeyleri değiştirmek için harekete geçmeye ihtiyacımız var.

Var mısın bir adım atmaya?

Ahlak ve İş
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 24 Aralık 2024, 21:55

    Kaleminize sağlık Hülya hanım. Biz olma ruhunu yeniden kazanacağımız günlerin geeceği inancıyla 🥰
    👏👏👏

  2. Merhaba değerli yazarım kaleminize sağlık çok güzel bir yorum olmuş …

  3. 24 Aralık 2024, 17:53

    👏🏻👏🏻

Giriş Yap

Sağlık Haberi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!